10. Hukuk Dairesi 2015/7090 E. , 2015/9401 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabülüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
Yargılama giderleri davada haksız çıkan, yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmelidir. (HMK m.326/1) Eğer davayı kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip etmişse haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. Davada haksız çıkan tarafta birden fazla kişi varsa mahkeme yargılama harç ve giderlerini davadaki ilgilerine göre bu dava arkadaşları arasında paylaştırılmalıdır. (HMK 326/2) Eldeki davada da; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve ... kısmen haksız çıkmış olduğuna göre, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ve yargılama giderinin her iki davalıdan birlikte tahsili gerekirken, Mahkemece, hükümde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı fer"i müdahil olarak benimsenip, yargılama gideri ve yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretinin davalı işveren olan ..."ye yükletilmesi ve SGK Başkanlığı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: 1-Hüküm fıkrasının vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin altıncı fıkrasının tamamen silinerek, yerine "Davacı tarafından yapılan 456,80 TL yargılama giderinden red ve kabul oranları göz önüne alınarak, 1/2 oranında 228,40 TL ile davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT"nin 12. maddesine göre takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Kurum lehine AAÜT"nin 12. Maddesine göre takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” sözlerinin yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının yedinci paragrafında yer alan "Dava konusu sigorta hizmet tesbiti davası olduğundan, 6552 sayılı yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı yasanın 7. Maddesine eklenen fıkra gereğince davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, aleyhine dava açılan işveren yanında feri müdahil niteliğine dönüştüğünden, ayrıca davalı kurum lehine vekalet ücreti ve mahkeme masrafı takdirine yer olmadığına" sözlerinin tamamen silinerek hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.