22. Hukuk Dairesi 2018/12547 E. , 2019/4455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin üstlendiği İskenderun İçme Suyu Şebekesi"nin döşenmesi işinde sucu olarak 27.09.2012-20.10.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından hiçbir sebep gösterilmeksizin feshedildiğini, fazla çalışma ve hafta tatili çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin devamı süresince, 17.30-02.30 saatleri arasında çalıştığını, ayda iki gün hafta tatili kullandığını iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanları dikkate alınarak davacının haftanın 6 günü, 07.00-20.00 saatleri arasında ve ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, haftalık 26 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ancak esas alınan çalışma saatleri davacı beyanı ve dosya içeriğine uygun değildir. Dosya içeriği, davacı ve tanık beyanları, yapılan iş dikkate alındığında, davacının haftanın 6 günü ve ayda iki hafta tatilinde, 17.30-02.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekmektedir.
3-Taraflar arasında hakkaniyet indiriminin miktarı hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece, hükmün gerekçe kısmında fazla çalışma ücretine %20 oranında hakkaniyet indirimi uygulandığı belirtilmiş olmasına rağmen; hüküm kısmında fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarından %5 hakkaniyet indirimi uygulandığının belirtilmesi ve söz konusu alacaklara %5 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması çelişkili olmuştur. Hükmün gerekçe kısmında belirtildiği şekilde, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarına %20 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak ilgili alacakların hesaplanması gerekmektedir. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.