5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2453 Karar No: 2021/6834 Karar Tarihi: 04.05.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/2453 Esas 2021/6834 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/2453 E. , 2021/6834 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare ve davalı ... vd. vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı ... vd. vekili de temyiz dilekçesinde olmakla, duruşma için belirlenen 04/05/2021 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden davalılar vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki Siirt ili, ... ilçesi, ... köyü, 484 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak: 1-Mahkemece verilen ilk kararda taşınmazda bulunan 1471 tane nar fidanı bedeli olarak toplam 58.840,00 TL bedele hükmedildiği ve mahkemece bu hususun bozmaya konu edilmediği anlaşıldığı halde, bozma ilamı sonrası davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek, nar fidanlarının bedelinin kamulaştırma bedeline dahil edilmemesi sonucu eksik bedele hükmedilmesi, 2-Bozma ilamı sonrası tespit edilen bedel, mahkemece ilk kararla hükmedilen bedelin altında olduğundan tespit edilen bedelden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi; 4-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden, Davacı idare vekili ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 04/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.