13. Hukuk Dairesi 2013/5056 E. , 2013/12085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalı ... ile yapılan kredi kartı sözleşmesini diğer davalının kefil olarak imzaladığını, bu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında icra takibi yaptıklarını, yapılan icra takibine karşı davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, ... davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalı duruşmaya katılmamış ve cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..."in aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda; davacı banka tarafından sunulan kredi kartı ekstresine göre 11.04.2001 tarihi itibariyle asıl alacak miktarı 1.310 TL olup, bu asıl alacak miktarı üzerinden icra takip tarihine kadar işlemiş akdi faiz 6.474,86 TL ve bu faizin % 5 BSMV tutarı olan 323,74 TL ilavesi ile toplam alacak miktarı 8.108,60 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece takip tarihi itibariyle bilirkişi tarafından hesaplanan toplam alacak miktarı üzerinden faiz işleyecek şekilde takibin devamına karar verilerek B.K.nun 104/son maddesine aykırı olarak faize faiz yürütülmesine sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece sadece 1.310 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken takip tarihine kadar işlemiş faiz de dahil olan toplam 8.108,60 TL TL alacağa faiz yürütülmesi ve diğer yandan asıl alacak yerine tüm alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmolunmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
3-Davalı, ..."in temyiz itirazları yönünden yapılan inceleme sonucu; Davalı ..."nin diğer davalının davacı banka ile imzaladığı kredi kartı sözleşmesine kefil olduğu anlaşılmaktadır. 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı kanunun 10. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesi "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez." hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup adi yada müteselsil kefil ayrımı yapılmamıştır. Alacaklı asıl borçluya başvurup, alacağını tahsil edemediği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece resen göz önüne alınması zorunludur. Asıl borçlu davalı ... hakkında yapılan icra takibine bu davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı asıl borçlu hakkında yapılan takip sonuçlanmadığından davacının davalı kefilden henüz alacağını talep etme hakkı doğmamıştır. Mahkemece, bu ilkeler çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak davalı kefil yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı kefil yönünden de davanın kabulü cihetine gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına,(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.