8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3524 Karar No: 2011/789 Karar Tarihi: 17.02.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3524 Esas 2011/789 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının zilyetlik hukuksal nedeniyle iptali ve kendileri adına tapuya tescili için dava açtılar. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ve Hazine vekili temyiz etti. Ancak dava konusu taşınmazın özel harman yeri olarak kabul edilebilmesi için zilyedin taşınmaz üzerinde yılın diğer zamanlarında da eylemli egemenliğini sürdürmesi gerektiği ve taşınmazın kazanılmaya elverişli olması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, dava reddedildi. Kanun maddeleri ise TMK'nun 715. ve 999. maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi 2010/3524 E. , 2011/789 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Midyat Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.04.2010 gün ve 500/268 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, özel harman yeri olarak tasarruf edilen dava konusu 134 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedeniyle iptali ile 1/2"şer pay oranıyla vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, özel harman yeri olarak kullanılan taşınmazla ilgili olarak davacılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 134 ada 10 parsel sayılı taşınmaz 11.11.2005 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 11.796,10 m2 yüzölçümü ile belgesizden, hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, tutanağının itirazsız olarak kesinleşmesi ile de 16.05.2006 tarihinde sicil oluşmuştur. Taşınmaz başında 22.03.2010 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ile davacı tanıkları tarafından her ne kadar taşınmazın, kendilerini bildiklerinden beri davacılar tarafından harman yeri olarak kullanıldığı, hayvanlarını beslemek için samanlarını bu yere yığdıkları bildirilmiş ise de, bir yerin özel harman yeri olarak kabul edilebilmesi için zilyedin yılın belli günlerinde taşınmaza harman dökmesi yeterli bulunmamaktadır. Yörenin geleneklerine göre zilyedin taşınmaz üzerinde yılın diğer zamanlarında dahi eylemli egemenliğini sürdürmesi ve bunun gereği olarak da örneğin o yerin etrafını çevrelemesi, başkasının kullanmasına engel olması, taşınmazı ekonomik amacına uygun biçimde kullanması zorunludur. Bu şekilde bir kullanım beyan edilmemiştir. Bunun yanı sıra taşınmaz niteliği itibariyle de kazanılmaya elverişli olmalıdır. Mahkemenin keşifteki gözlemi ile de doğrulanan ve Ziraat Teknikeri Bilirkişi A.Gafur Akdoğan"ın dosyaya sunduğu 30.03.2010 tarihli raporunda da belirtildiği gibi dava konusu taşınmaz yüzeyinde toprak profilinin hiç bulunmadığı, kayalık bir yapıya sahiptir. İdarî tahkikat tutanağına eklenilen fotoğraflarda da bu husus açıkça görülmektedir. Dava konusu taşınmaza komşu 134 ada 11 parselin tespitine dayanak yapılan 12.06.1987 tarih, 23 sıra no"lu tapu kaydının sınırları davacıların zilyetlik iddialarını desteklemediği gibi, taşınmazın belirlenen niteliği itibariyle TMK.nun 715.maddesi kapsamında Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kazandırıcı zamanaşımı veya zilyetlik yolu ile edinilmesi ve TMK.nun 999. maddesi uyarınca tapuya tescili mümkün olmayan yerlerden olduğu anlaşılmakla davanın reddi yerine yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.