13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5034 Karar No: 2013/12079 Karar Tarihi: 13.05.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5034 Esas 2013/12079 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/5034 E. , 2013/12079 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya dava konusu taşınmazı 800.000 TL bedelle sattıklarını, satış bedelinin 400.000 TL peşin kalan kısmının ödenme tarihlerinin belirlenmesi nedeniyle davalının bu tarihler itibariyle temerrüde düştüğünü, ödenmeyen kısım için ipotek tesis edildiğini, ancak ipotek bedelini zamanında ödemeyen davalının talebi üzerine ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/128 esas sayılı kararıyla ipoteğin kaldırıldığını, satış bedelinin davalı tarafından zamanında ödenmemesi nedeniyle faizle karşılanamayan zararının oluştuğunu, bu kapsamda taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenerek zararının karşılanması gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL ipotek bedelinin icra dosyasına yattığı tarihten itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ve davacının talep edebileceği ipotek bedeli ve işlemiş faizin davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkemece yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Aynı zamanda kararın gerekçesi hem kendi içinde hemde hükümle uyumlu olması gerekir. Bu hususlar kamu düzeni ile ilgili olup, resen gözetilir. Anılan yasa hükümleri dikkate alındığında somut olayda davanın reddine dair mahkeme karar gerekçesinde önce BK 125. maddeye göre satış akdinin yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığı belirtilmiş olup, devamında ise davalı tarafından ipotek bedelinin faizi ile birlikte icra dosyasına ödenmesi nedeniyle davalının yükümlülüğünün sona erdiği belirtilerek hangi gerekçeye dayalı olarak davanın reddedildiği açıklanmadan hüküm tesis edilmek suretiyle karar gerekçesinde tereddüt ve çelişki yaratılmıştır. Mahkemece, açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda çelişki giderilerek yeniden karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.