5. Hukuk Dairesi 2020/2519 E. , 2021/6833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 04/05/2021 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın kuru arazi kabul edilerek değer belirlendiği, taraf vekillerinin temyizi üzerine; ilk kararın, taşınmazın sulanıp sulanmadığı, sulu arazi mi kuru arazi mi olduğunun araştırılıp yeniden değerlendirme yapılması için bozulduğu Dairemiz bozma ilamı sonrası yapılan delil tespiti dosyasında düzenlenen fen bilirkişi raporunda motomomp kurularak dava konusu parsele borularla su geterilen akan çayın parsele sınır olduğunun belirtildiği, 16.11.2018 tarihinde düzenlenen keşif tutağında mahalli bilirkişi beyanında ve yapılan mahkeme gözleminde ,taşınmazın sulamasının kırkgöz kaynağından su pompası ile yapıldığının ancak pompalama tesisisinin sular altında kaldığının belirtildiği ve yine bozma ilamı sonrası düzenlenen 17.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise taşınmazın yakınında bulunan su kaynağından sulandığı yakın parsellerde de sulu tarım ürünlerine rastlandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
1-Mahkemece, taşınmazın sular altında kalması sebebiyle su kaynağının tespit edilememesi ve çiftçi kayıt sisteminde tutulan belgelere göre kuru zeytin bahçesi olarak kabul edildiği gerekçesi ile taşınmaza kuru zeytin bahçesi olarak değer belirleyen 02.08.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 20.09.2019 tarihli ek rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Bozma ilamı öncesi ve sonrasında düzenlenen keşif tutanakları, mahkeme gözlemi, mahalli bilirkişi ve köy muhtarının beyanları gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın sulu arazi niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın zeminine sulu tarım arazi niteliğine göre değer biçen ve üzerinde bulunan zeytin fidanlarına da dava tarihindeki yaşı itibariyle maktuen değer belirleyen 17.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan bedel doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, taşınmazın zeytin bahçesi olduğu kabul edilerek değer belirleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı veklinin temyiz itirazları doğrultusunda HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye, 3.050,00-TL vekalet ücretinin de davacı idareden alınarak davalıya verilmesine, 04/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.