13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5188 Karar No: 2013/12076 Karar Tarihi: 13.5.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5188 Esas 2013/12076 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/5188 E. , 2013/12076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirket ile yapılan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında davalı şirket tarafından 2004 -2008 yılları arasında hizmet verildiğini, davalı şirket çalışanı dava dışı ..."ın kendileri ve davalı şirket aleyhine işçi alacaklarına ilişkin ... İş Mahkemesinin 2008/322 E- 2009/764 K. sayılı davayı açtığını, yapılan yargılama sonucunda davalı ile birlikte asıl iş veren sıfatıyla tazminat ve alacaklardan sorumlu tutulduklarını, bu kararın infazı için ... 2. icra Müdürlüğünün 2009/8002 Esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, icra kapsamında toplam 6.298, 38 TL ödeme yaptıklarını, ödenen bu bedelden sözleşmeye göre davalının sorumlu olduğunu belirterek; 6.298, 38 TL"nin ödeme tarihi olan 17/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının asıl işveren olması nedeniyle sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, hükmedilen bedele ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile yapılan hizmet sözleşmeleri kapsamında işçi alacaklarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek dava dışı işçi tarafından açılan dava ve icra takibi sonucu yapılan işçi alacağı ödemesinin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Davacı, dava dışı işçinin açtığı icra takibi sonucu yapılan ödemenin rücuen tahsili için dava tarihinden önce davalıya herhangi bir ihtarda bulunmamıştır. Bu durumda, davalının dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Buna göre dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan "23/12/2009 tarihinden itibaren" ibaresinin karardan çıkartılarak yerine "dava tarihinden itibaren" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 85.00 TL temyiz harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.