22. Hukuk Dairesi 2016/30083 E. , 2016/29701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işinde özen yükümlülüğünü ciddi anlamda ihlal ettiğini, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğunu, davacının İç Anadolu Bölge Müdürü olarak sorumluluğunda bulunan distribütör/bayi firmalar hakkında şirkete gerekli bilgi vermeyerek müvekkili şirketi zarara uğratması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda feshin haklı nedene dayanmadığı gibi geçerli nedene dayandığının da ispat yükü kendisinde olan davalı işverence kanıtlanamadığı, işe iade davasının koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
Somut olayda İç Anadolu Bölge Müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, 24-25.07.2014 tarihlerinde Riski artan distribitör firmalar olan Areskoz ve Yurtbay şirketlerine ürün çekilmesi, 31.07.2014 tarihinde süresi dolacak teminat mektubunu 11.07.2014 tarihli hatırlatmaya rağmen yenilememesi, riski artan bu şirketler hakkında risk analizi yapmaması, olumsuz mali durumları hakkında şirket üst yönetimini bilgilendirmemesi, riski yüksek bu müşterilerle ticari faaliyetin sonlandırılması ve ürünlerin iade alınabilmesi için yüksek oranda indirimin kabul edilmesine sebep olarak şirketi bütçe dışında zarara uğratması sebebi ile tazminatsız ve bildirimsiz feshedilmiştir. Dosya içeriğinde bulunan bilirkişi raporunda; fesih bildiriminde yer alan ve davacıdan yapması beklenenlerin görev tanımında açıkça yer almadığı, “borç tasfiyesi ve ibraname” başlıklı anlaşma içeriğine göre alınan teminatın yetersiz olmadığı, yeni teminat almanın tek başına işçinin başarabileceği bir iş olmadığı, yeni teminat alınmadan önce mal gönderiminin de tek başına işçi kararıyla yapılabilir olmadığı, işverence zarar olarak nitelenen bedelin davacı dışında yapılan anlaşmanın sonucu olduğu, indirim yapılması ve miktarının belirlenmesinde davacının yetkisinin bulunmadığı, maddi menfaat sağladığının ispatlanamadığı feshe dayanak yapılan olguların haklı neden oluşturmadığı belirtilmiştir. Ancak davacının menfaat sağlanmasına ilişkin davranışı kesin şekilde kanıtlanamamış ise de, işçinin görevi, konumu, müşterilerle ilişkisi dikkate alındığında riski artan şirketlere ilişkin olumsuz mali durumun bildirilmemesi, riski artan bu şirketlere ürün sevk edilmesine sebebiyet verilmesi gibi tespit edilen eylem ve olgular işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve taraflar arasındaki güven ilişkisini zedelemiştir. İşverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. Bu durumda iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı sabit olmasa da geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 1.269,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 29.12.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.