8. Hukuk Dairesi 2011/592 E. , 2011/759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
K A R A R
Belkiza Taş ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kağızman Asliye hukuk Mahkemesinden verilen 03.11.2009 gün ve 197/330 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar ... ve ...taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, adına tespit edilen 103 ada 31 parselin devamında ve zilyetliğinde bulunan 103 ada 11, 30 ve 32 parseller dahilinde tespit edilen taşınmaz bölümlerine ilişkin davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının kısmen iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., zeminde sınırlarının belli olduğunu, durumun keşifde anlaşılacağını bildirmiştir.
Mahkemece, zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 103 ada 11 parselin tapu kaydının iptali ile teknik bilirkişinin 28.10.2009 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 2552,63 m2 ; 103 ada 30 parselin tapu kaydının iptali ile aynı rapor ve krokide B harfi ile işaretlenen 1126,21 ve C harfi ile belirlenen 1718,63 m2 taşınmaz bölümlerinin adına kayıtlı 31 parsele eklenerek davacı adına tescillerine, 103 ada 32 parsel maliki davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümü davalı ... ile Özlem Gündüz tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ve temyize konu 60659,34 m2 yüzölçüme sahip 103 ada 11 parsel senetsizden ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliği nedeniyle 2.6.2008 tarihinde davalı ... adına tespitle, itirazsız 15.9.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Uyuşmazlığa konu 64248,40 m2 yüzölçümlü aynı ada 30 parsel ise, yine senetsizden aynı nedenle ve tarihte davalı ... Gündüz adına tespitle, itirazsız kesinleşmiştir.
Dava, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğidir. Davacı, adına kayıtlı 31 parselle bütün olduğu halde bir kısım taşınmaz bölümünün davalı 11 ve 30 parseller dahilinde tespit edildiğini açıklayarak, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., usulsüz tebliğle yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulduğunu açıklayarak hükmü temyiz etmiştir. Dava dilekçesi ve duruşma günü adı geçen davalıya HUMK.nun 73.maddesine uygun biçimde tebliğ edilmemiştir. Davalı ... temyiz dilekçesinde adresinin “ Balaban mezrası, Aras kenarı Aşağı Karagüney köyü” olduğunu, hükmü aynı çatı altında oturduğundan bahisle “Aşağı Karagüney köyü” adresinde tebliğ alan Ali’nin amcası olmadığını ve aynı çatı altında oturmadığını bildirdiğine göre, dava dilekçesinin davalı ...’e usule uygun tebliğ edildiğinden sözedilemez. Çünkü davalı mezrada oturduğu halde, köyde adı geçen kişiye tebligat yapılmıştır.
Davalı ...’nın temyiz itirazlarına gelince; 11 parselin dosyada mevcut teknik bilirkişi raporunda gösterilen uyuşmazlığa konu bölümünün davacı zilyetliğinde bulunduğunun yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri tarafından bildirilmesi üzerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, alınan beyanlar ile yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava hukuk mahkemesinde görülmekte olup, resen inceleme hükümlerine tabi değildir. HUMK.nun 74.maddesine göre hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlıdır. HUMK.nun 75. maddesinde ise tarafların söylemediği hususların mahkemece nazara alınamayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, resen dinlenen tespit bilirkişi beyanlarına itibarla hüküm kurulması doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş; davalı ...’e cevaplarını ve taraflara delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, mahallinde HUMK.nun 259.maddesi gereğince keşif icrasıyla, yöntemine uygun şekilde tespit edilecek mahalli bilirkişiler ve bildirildiği takdirde taraf tanıklarının HUMK.nun 258. maddesine göre çağrılarak dinlenilmesi, tanıklardan uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının sorulup belirlenmesi, tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HUMK.nun 265.maddesine göre giderilmeye çalışılması, davacı adına kayıtlı 103 ada 31 parsele ilişkin kadastro tutanağı ile varsa dayanak kayıtların getirtilmesi ve uygulanması, ondan sonra dosya kapsamı ve tüm deliller değerlendirilerek uyuşmazlığın esası bakımından hüküm kurulması gerekir. Usulsüz tebligat ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Gündüz ile davalı ...’nın temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.