Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5612
Karar No: 2016/9222
Karar Tarihi: 26.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/5612 Esas 2016/9222 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2016/5612 E.  ,  2016/9222 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz reddine,
    2-Davacı vekili, davalı işyerinde 15.06.2002 tarihinde çalışmaya başlayan müvekkilinin çalışmasını iş akdinin haksız feshedildiği 31.12.2012 tarihine kadar kesintisiz devam ettirdiğini, bu tarihte haksız olarak işten çıkarıldığını, ücretinin asgari ücretin üzerinde olduğunu, haftanın altı günü sabah saat 09.00"dan yaklaşık gece saat 23.00"e kadar çalışmasının devam ettiğini, dini bayramlar dışında kalan resmi ve milli bayram günlerinde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekili, davalı şirket aleyhine açtığı bu dava ile birleştirilen İş Mahkemesi"nin 2014/289 Esas 2014/239 Karar sayılı davasında, müvekkilinin 03.01.2013 tarihinde tekrar aynı işyerinde davalı ... ile organik bağ olan ve son işveren davalı şirket nezdinde 2013/Haziran ayı sonuna kadar çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, .... işten çıkış bildirgesinden anlaşılacağı üzere davacının 1184845.35 sicil numaralı işyerinden 31.12.2012 tarihinde 16 (nakil) koduyla çıkışının yapıldığını, dolaysıyla davacının işten çıkarılmadığını, yapılan devir işlemleri akabinde 03.01.2013 tarihinde .... çalışanlarının tamamının .... .’ ne devir işlemiyle tüm hak ve borçları ile birlikte çalışmaya devam ettiğini, davacının iş sözleşmesinin devralan işveren nezdinde devam ettiğini, bu sebeple halen iş akdi sona ermemiş olan davacının bu davayı açmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının diğer iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı şirket adına davaya cevap veren olmamıştır. Aşamalarda davalılar vekili her iki davalı açısından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi hesap raporuna itibar edilerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin, fazla mesai, asgari geçim indirimi, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ihtilaflıdır.
    Mahkemece ihbar tazminatı alacağı hüküm altına alınmış ise de, davacı Dairemizin 2015/28887 Esas sırasında kayıtlı babası ...."ın açtığı İş Mahkemesi"nin 2013/379 Esas sayılı davasında tanık olarak verdiği beyanında aynen, “...“şartlarımız işverenle uyuşmadığı için ayrıldık ve dava açtık çünkü AGİleri alamıyoruz. Çalışma koşullarını iyileştirmediler. Tatil paralarını alamıyoruz. Babam 2006da emekli olmuştu. Emekli parasını vermediler. En son gene vermediler. Biz iki kardeş ve babamız üçümüz birlikte çalışıyorduk. Hiçbirimizin haklarını vermeyince birlikte işten ayrıldık” demiştir. Aynı şekilde kardeşinin açtığı İş Mahkemesi"nde görülen 2013/474 Esas sayılı davada da tanık olarak beyanda bulunurken aynen “”..1 temmuzda yine kendisi ile görüşme yapıldı. Babamın emeklilik durumu daha doğrusu emekli oldu ikramiyesi kıdem tazminatı gibi birşeyler vardı. Onları da söyledik, işveren kendisi söyledi muhasebeci ile görüşeyim dedi biz de ayrılmak zorunda kaldık” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu beyanları dikkate alındığında, davacının işten kendisinin ücret cinsinden alacaklarının ödenmemesi nedeni ile ayrıldığı, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanması mümkün ise de, ihbar tazminatı talebinin reddi yerine, gerekçesiz biçimde talebin kabulü hatalı olmuştur.
    3-Zaman aşımının savunmasının dikkate alınmasının gerekip gerekmediği ihtilaflıdır.
    Davalı şirket vekili, davacının davalı şirkete karşı açtığı ve eldeki dava ile birleştirilen davaya karşı, bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra, 30.10.2014 tarihinde rapora ve bilirkişiye itiraz dilekçesinde zaman aşımı savunmasında bulunmuştur. Süresinde olmadığı gerekçesi ile zaman aşımı savunmasına itibar edilmemiş ise de, davalı şirkete karşı açılan İş Mahkemesi"nin 2013/289 Esas sayılı davası, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmadan, davalıya cevap hakkı tanınmadan eldeki dava ile birleştirilmiştir. Birleşen davaya ilişkin mahkemece sadece birleştirme kararı tebliğ edilmiş ise de, cevap dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Hal böyle olunca, davalı şirket vekilinin bilirkişi raporundan sonra verdiği 30.10.2014 tarihli dilekçesindeki birleşen davaya yönelik zaman aşımı savunmasının süresinde olduğu kabul edilerek, davalı şirket açısından zaman aşımına uğrayan alacak olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, zaman aşımı savunmasının dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
    Öte yandan, kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekili bilirkişi raporu ile alacakların miktarının belirlenmesinden sonra verdiği 22.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile alacakların miktarını arttırmıştır. Dairemizin 2015/34728 Esas sayılı Geri Çevirme Kararı üzerine gönderilen tebligat parçasından, ıslah dilekçesinin karar yokluğunda verilen davalılar vekiline karar tarihi olan 13.07.2015 tarihinden sonra 14.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda ıslah dilekçesine karşı davalı tarafın yasal beyanda bulunma süresi dolmadan karar verilmesi ile savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu itibarla, davalılar vekiline ıslaha karşı beyanda bulunmak üzere HMK hükümlerine göre yasal süre verilmeli ve daha sonra gerekli usuli işlemler tamamlanarak sonuca gidilmelidir.
    O halde davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 26.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi