8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/6727 Karar No: 2011/748 Karar Tarihi: 17.02.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6727 Esas 2011/748 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/6727 E. , 2011/748 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
...ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Sakarya 1.Aile Mahkemesinden verilen 12.01.2010 gün ve 224/4 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, tarafların 1972 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde alınan üç parça taşınmazın edinilmesine müvekkilinin Almanya’da çalışmak suretiyle elde ettiği gelirlerle katkıda bulunduğunu açıklayarak tapu kayıtlarının 1/2 oranında iptaliyle müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği 16.01.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 28.355.00 TL katkı payı alacağına dönüştürmüş, davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 21.04.1972 tarihinde evlenmiş, 25.02.1998 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 19.01.2000 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Dava konusu 21, 602 ve 617 parseller 10.05.1996 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiş, 23.08.2005 tarihinde dava dışı Zeki ve Ömer Çetin’e devredilmiştir. Dava; 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza ilişkin katkı payı alacağı isteğine yöneliktir. Mahkemece, davaya konu taşınmazların değerinin belirlenmesi bakımından keşif yapılması amacıyla 12.11.2009 tarihinde HUMK.nun 163.maddesi uyarınca davacı tarafa usulüne uygun olarak 7 günlük kesin süre verilmiş ve kesin sürenin sonuçları hatırlatılmış ise de keşif günü 16.12.2009 tarih saat 14.00 olup ara kararda gösterilen keşif avansı 7 günlük kesin sürenin kaçırılmasından sonra ancak keşif tarihinden önce 02.12.2009 tarihinde mahkeme veznesine yatırmıştır. Amaç; keşfin yapılması olup keşif avansının 7 günlük kesin süreden sonra yatırılmasının sonuca etkisi yoktur. Önemli olan hakkın teslimidir. Hakkaniyette bunu gerektirir. Bu nedenle verilen 7 günlük kesin süre maksada uygun değildir. Davacı taraf tanık dışında başka delillere dayandığına ve davacı tarafça keşif masrafı yatırılmış olduğuna göre, taşınmazlar başında usulüne uygun olarak keşif yapılmak suretiyle taşınmazların değerinin belirlenmesi, davacı ile davalının çalışmaları ve elde ettikleri gelirlere ilişkin kayıt ve belgelerin bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmesi, istenilen bu belgeler ile dosyadaki mevcut delillerin birlikte değerlendirilmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kişisel harcamaları ve 743 sayılı TKM.nin 152. maddesine göre davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü göz önünde bulundurularak tasarruf miktarı hesaplandıktan sonra taşınmazların edinme tarihi itibarıyla tarafların yapabilecekleri katkı oranlarının tespiti, bu oranın taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, gerekirse hukukçu, mali müşavir ve bankacıdan oluşan bilirkişi kurulundan denetimine açık rapor alınması, ondan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.