Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3851 Esas 2011/746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3851
Karar No: 2011/746
Karar Tarihi: 17.02.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3851 Esas 2011/746 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/3851 E.  ,  2011/746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine, Höbek Köyü Tüzel Kişiliği ve feri müdahil Yaşar Işık aralarındaki tescil davasının reddine dair Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2009 gün ve 971/1721 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, kadastro öncesi kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 199 ada 3 parselle birlikte bahçe olarak kullanılan ve kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak taşınmaz bölümünün müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, davalı Hazine vekili ile davalı taraf yanında davaya katılan ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, mahkemece 20 yıllık kazanma süresinin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz bölümü, 29.08.2003 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılmıştır. Davacı vekili tarafından 27.08.2003 tarihinde Kadastro Mahkemesinde dava açılmış, paftasında yol olarak gösterilen ve hakkında tutanak düzenlenmeyen yerler bakımından görevli olmaması nedeniyle Kayseri Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararıyla süresi içerisinde dosya Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı taraf, 3402 sayılı Kanunun 7/4.maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesinde dava açmakla taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediği konusunda uyuşmazlık çıkardığının kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, kadastrodan önceki zilyetlik süresinin de tespitten sonra var olan zilyetlik süresiyle birlikte değerlendirilmesi ve kazanma koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.