18. Ceza Dairesi 2018/7587 E. , 2019/2063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığın, katılana söylediği kabul edilen “...yemin ederim bütün öçlerimi alacağım, ev davasını da açıp oraya döneceğim, orada oturduğuna şahidim ve biliyorsun seve seve şahitlik edecek, son gülen iyi gülecek oturacak mısın orada...” biçimindeki sözlerinin, “öç almaktan kastının hukuki olarak hakkı olan yasal yollara başvurma” olduğu yönündeki sanık savunması da dikkate alındığında, kişinin ruh dinginliğini bozucu, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal edici nitelikte olmaması ve yasal yollara başvurma yönünde bir istek açıklamasından ibaret olması karşısında, unsurları oluşmayan tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kısmi kabule göre de;
a) Öncesinde hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tehdit suçundan verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi gereğince anılan Kanunun 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın, “...katılan beni tehdit ettiği için evime gidemiyorum, psikolojim bozuldu, katılanın bana gönderdiği tehdit ve hakaret içerikli mesajlara karşılık olarak suçlara konu mesajları gönderdim, katılan bana yönelik yaralama ve hakaret eylemlerinden dolayı cezalar almıştır, hakaret ve tehdit eylemlerinden dolayı devam eden davalar vardır...” biçimindeki savunmasının doğruluğu araştırılmadan yetersiz gerekçeyle sanık hakkında tehdit suçunda TCK’nın 29, hakaret suçunda ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c) Öncesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş sanık hakkında, sonradan işlediği suç nedeniyle kurulacak yeni hükmün açıklanmasının geri bırakılması mümkün değilse de, açıklanması geri bırakılan ilk hükmün, bu dosyaya konu suçlardan sonra kesinleşmiş olması karşısında, suçlardan doğan maddi bir zararın bulunmaması, manevi zararın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle, CMK’nın 231/6-b maddesinde açıklanan "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları" irdelenip sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde nasıl bir kanaate varıldığı açıklanmadan yerinde olmayan gerekçeyle, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nin (Tekel) ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.