Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8345
Karar No: 2018/823
Karar Tarihi: 06.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8345 Esas 2018/823 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/8345 E.  ,  2018/823 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan... Ltd. Şti., ...Ltd. Şti., ... Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kanuni gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalılar... Ltd. Şti., ...Ltd. Şti., ... Ltd. Şti. "nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının 20/12/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefatı nedeniyle eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı eş lehine 206.269,15 TL maddi, 75.000,00 TL manevi, Çocuk ... için 2.413,76 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, Çocuk ... için maddi tazminatın reddine, 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; ... tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, kazalı müteveffanın % 20, davalıların % 80 oranında kusurlu bulunduklarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
    3-Tazminatın saptanmasında ilke olarak sigortalının maddi zararı hesaplanırken öncelikle tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı iş yeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Somut olayda, davacıların (eş-çocuk) maddi zararlarının belirlenmesi sırasında kazalı işçinin asgari ücretin yaklaşık 2,52 katı civarında ücret aldığı varsayımı ile neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinildiği üzere iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında hesaplamanın kazalı işçinin gerçek ücreti ile yapılması gerekir. Gerçek ücretin eldeki davadaki gibi tartışmalı olduğu durumlarda ise işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak emsal işi yapan işçilerin aldığı ücretin araştırılması ile neticeye varılması gerekmektedir. İnceleme konusu dosyada ise emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret araştırılmış, bu amaçla; TÜİK, Türkiye Yol İş Sendikası, Devrimci Yapı İşçi Sendikası‘ndan kazalının alabileceği ücretler sorulmuş ve belirtilen ücretlerin aritmetik ortalaması alınarak sonuca varılmıştır. Oysa kazalı işçinin olay anında sendikalı olduğuna ilşkin dosyada dair dosyada her hangi bir kayıt olmamasına rağmen Sendikalar tarafından bildirilen emsal işi yapan işçilerin aldığı ücretin hesaplamaya dahil edilerek düzenlenen rapora itibar edilmiş olması doğru değildir.
    Yapılacak iş; davacıların maddi tazminat talepleri bakımından kazalı işçinin yaptığı işe göre (çatı montaj işçisi) TUİK tarafından bildirilen ücreti esas almak, davacıların maddi zararını yeniden hesaplatarak tüm delilleri ve özellikle davacılarca temyiz edilmeyip bu noktada kararı temyiz eden davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumunu bir arada gözeterek sonucuna varmaktan ibarettir.
    4- Öte yandan, Kurum tarafından dosyaya ibraz edilen yazıda, iş kazası nedeni ile vefat eden sigortalının hak sahiplaerinden biri olan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı ve eşinden aylık alması nedeniyle almakta olduğu gelirlerin başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiği, yersiz olarak yapılan ödemelerin borç çıkarıldığı, bu nedenle fiilen ödenen gelir ve psd hesabı bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
    5510 sayılı kanunun 35. maddesinde hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması düzenlenmiştir. 34. maddesinde ise ; “Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının; Dul eşine % 50"si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75"i oranında aylık bağlanır.“ şeklinde hüküm altına alınmıştır.
    Yapılacak iş, iş kazası nedeniyle ölen sigortalının davacı eşine bağlanan gelirlerin ne sebeple kesildiğini, bu gelirlerin başlangıç ve kesilme tarihlerini, eşin hangi tarihte çalışmaya başladığını, eşe fiili ödeme yapılıp yapılmadığını araştırmak, ardından ilk peşin sermaye değerinin düşülüp düşülmeyeceğini değerlendirmek ve yukarıda belirtilen yasa maddeleri göz önünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
    06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi