8. Ceza Dairesi 2017/5570 E. , 2019/5261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, görevli memura hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında görevli memura hakaret, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın raporun usulüne uygun olmadığına, tanıklarının dinlenmediğine, sübuta ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
a) Sanığın olay günü nezarethane kapısına tekme atmak suretiyle kilidini kırdığı, diğer nezarethaneye konulması üzerine buranın camlarını kırmak suretiyle kamu malına zarar verdiği somut olayda; mala zarar verme suçunun aynı zaman diliminde hukuki ve fiili kesinti oluşmaksızın aynı şikayetçi kuruma karşı işlenmesinde tek bir kamu malına zarar verme suçunun oluştuğu dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK.nın 43. maddesinde öngörülen zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
b) Sanığın 22.10.2015 tarihli talimatla alınan savunmasında, oluşan zararı gidermek istediğini açıkça beyan ederek etkin pişmanlık iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında; meydana gelen zararın mahkemece tesbitinin sağlanıp sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından sanığa uygun süre verilerek, gerekirse mahkemece ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak sonucuna göre sanık hakkında TCK.nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun "1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu"nun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır." şeklindeki 48/6. maddesine göre; 1.00 promilin üzerinde alkol veya uyuşturucu madde alındıktan sonra araç kullanılmasının, atılı suçun oluşması için yeterli olduğu yönünde düzenleme yapıldığı, anılan tarih öncesinde alkollü olarak araç kullanılmasının tek başına yeterli olmadığı, ayrıca sanığın dışarıya yansıyan hareketlerinin güvenli araç sürüşü için uygun olmadığının da tespit edilmesi gerektiği,
Somut olayımızda; 23.10.2012 tarihi itibariyle 1.66 promil alkollü araç kullanmanın atılı suçun unsurlarının oluşması için yeterli olmadığı, bunun yanında sanığın dışarıya yansıyan hareketlerinin güvenli araç sürüşü için uygun olmadığının da tespit edilmesi gerektiği, suç tarihinde "Olay, Yakalama ve Muhafaza Altına Alma Tutanağında" sanığın alkollü olarak araç kullandığı tespiti yapılmasına rağmen, sonrasında aracı kullanmasına müsaade edilerek, görevli memurlarla birlikte ilçe emniyet müdürlüğüne kadar aracı götürdüğü, güvenli sürüş yeteneğini kaybeden sanığa araç teslim edilemeyeceğine göre, bu durumda kolluğun sanığın araç kullanmasında sakınca ve tehlike görmediği anlaşılmakla; sanığın lehine olan bu durum karşısında atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, sanığın beraatı yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.