Dolandırıcılığa teşebbüs - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6027 Esas 2016/8730 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6027
Karar No: 2016/8730
Karar Tarihi: 17.11.2016

Dolandırıcılığa teşebbüs - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6027 Esas 2016/8730 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Bu suçlara yönelik mahkumiyet kararında her iki sanık için ayrı hükümler verilmiştir. Temyiz başvurusu üzerine, mahkemenin kovuşturma ve delilleri dikkate alarak verdiği karara uygun bulunmuştur. Ancak resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle hüküm kurulurken, cezanın ertelenmesi nedeniyle belirlenen denetim süresi hükümde yer alan ceza süresinden az olduğundan kanuna aykırılık oluşmuştur. Bu nedenle hüküm fıkrasındaki denetim süresini düzeltmek suretiyle kararın onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nun 204/1, 62/1, 158/1-d, 35, 62, 52/2 ve 51/3'tür.
15. Ceza Dairesi         2014/6027 E.  ,  2016/8730 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1) Resmi belgede sahtecilik suçundan: TCK.nun 204/1, 62/1, maddeleri gereğince mahkumiyet (Her iki sanık hakkında ayrı ayrı)
    2) Nitelikli dolandırıcılık suçundan: TCK.nun 158/1-d, 35, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet (Her iki sanık hakkında ayrı ayrı)

    Dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar ...Ltd. Şti. vekili ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmolunan ceza miktarına nazaran, katılan şirket vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanıkların ... Tic. Ltd Şti"nin yetkilisi oldukları ve katılan şirket ile aralarında ticari ilişki olduğu, sanıkların 30/03/2010 düzenleme tarihli 29/06/2010 ödeme günlü 53.100 TL bedelli bono üzerine katılan şirket adına sahte kaşe ve imza atarak katılan şirket hakkında icra takibi başlattıklarının iddia edildiği olayda, atılı suçları işlediklerine ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan şirket vekili ve katılan ..."nın verilen cezanın az olduğuna, dolandırıcılık suçunun tamamlandığına, resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 204/3 maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
    Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle hüküm kurulurken TCK"nın 51/3. madde ve fıkrası uyarınca "cezası ertelenen hükümlü hakkında, mahkûm olunan ceza süresinden az olmamak kaydıyla bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir." hükmüne aykırı olarak mahmumiyet süresinden az denetim süresi belirlenmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının hapis cezasının ertelenmesi nedeniyle denetim süresi belirlenmesine ilişkin kısmında yer alan “1 yıl” ibaresinin çıkarılarak yerine “1 yıl 8 ay” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.