Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5016 Esas 2015/6224 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5016
Karar No: 2015/6224
Karar Tarihi: 30.04.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5016 Esas 2015/6224 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5016 E.  ,  2015/6224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu araç ile davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve kazadan ötürü %21 oranında iş gücü kaybına uğradığını, kazanın oluşunda davalı tarafın tam ve asli kusurlu bulunduğunu belirterek 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin olay tarihi olan 06.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması
    gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Mahkemece ilk kararda davacı lehine 25.000,00TL manevi tazminata hükmedilmiş, dairemizce yukarıda belirtilen hukuki gerekçe ile davacı taraf lehine hükmedilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu gerekçesi ile kararın bozulmuş, uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada ise mahkemece tazminat miktarından %150 gibi büyük bir fark olacak şekilde davacı taraf lehine 10.000,00TL manevi tazminata hükmedilerek bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, bir önceki bozma ilamı da gözetilerek daha uygun manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.