Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9086
Karar No: 2021/4102
Karar Tarihi: 06.04.2021

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/9086 Esas 2021/4102 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararda, borçlu vakfın banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılması talebi reddedildi. Vakıf, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nda mallarının haczedilemeyeceğiyle ilgili bir düzenleme olmadığı gerekçesiyle şikayetçi oldu. Ancak, mahkeme vakfın mal ve gelirlerinin haczedilebileceğine karar verdi ve ilk derece mahkemesinin kararı onaylandı. İcra ve İflas Kanunu'nun 82/1. maddesi, \"Devlet malları ile mahsus kanunlarınca haczi caiz olmadığı gösterilen mallar haczedilemez\" hükmünü içermektedir. Vakıflar Kanunu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının genel ya da katma bütçeli daireler arasında yer almadığı için, mallarının kamu hizmetlerine doğrudan tahsis edilmiş olması gereklidir. Hernhangi bir özel hüküm bulunmadığı için, vakıfların mal ve gelirleri haczedilebilir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı esasen reddetmeliydi. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 82/1. maddesi, Vakıflar Kanunu'nun 4. ve 9. maddeleri.
12. Hukuk Dairesi         2020/9086 E.  ,  2021/4102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi



    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu ... aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu vakfın, 89/1 haciz ihbarnameleri ile haciz konulan banka hesaplarının kanun gereği haczedilmezlik kapsamında olduğunu ileri sürerek İİK’ nın 82/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamelerinin iptali ile banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Kanununda vakıf mallarının haczedilemeyeceğiyle ilgili bir düzenlemenin mevcut olmaması ve Vakıf mallarının devlet malı statüsünde olmaması sebebi ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları mallarının haczedilebileceğinin mümkün olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları kamu kurumu niteliğinde oldukları nedenle, mallarının haczinin mümkün olmadığından bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı yanca temyiz edildiği görülmektedir.
    İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasında; ”Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar haczedilemez.” hükmü yer almaktadır. İİK’nun 82/1. maddesi anlamında haczedilemezlik “devlet malları” ve “özel yasalarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar” için söz konusudur.
    Şikayetçi vakıf 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu çerçevesinde kurulmuş bir vakıf olup, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca özel hukuk tüzel kişiliğine sahiptir. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 3. maddesinde "Bu Kanunda öngörülen hizmetlerin gerçekleştirilmesi için Cumhurbaşkanınca görevlendirilen Cumhurbaşkanı yardımcısına veya bakana bağlı ve T.C. Merkez Bankası nezdinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kurulmuştur." şeklinde düzenleme yer almaktadır.
    Yine aynı Yasanın“Vakfın gelirleri” başlıklı 8.maddesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının gelirlerinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan aktarılacak miktar, işletme ve iştiraklerden elde edilecek gelirler ve diğer gelirler olarak
    belirlenmiş, “Muafiyetler” başlıklı 9. maddesinde; vakıfların Kurumlar Vergisinden,yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle Veraset ve İntikal Vergisinden, sahip oldukları taşınır ve taşınmaz mallar ve yapacakları tüm muameleler dolayısıyla her türlü vergi,resim,harç ve fonlardan muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
    Her ne kadar 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun ek 2. maddesi ile bu Kanun gereğince yapılan yardımlar ve proje destekleri ile 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç,Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince verilen yaşlılık ve engellilik aylıklarının kişinin rızası olsa bile haczedilemeyeceği hüküm altına alınmış ise de, söz konusu Kanunda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının mallarının ve gelirlerinin haczedilemeyeceğine ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır.
    Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu’nun 82/1. maddesinde açıklanan biçimde bir kuruluşa ait malın Devlet malı sayılabilmesi için bu kuruluşun bütçesinin 1050 sayılı Genel Muhasebe Kanunu’na tabi olması, Bütçe Kanunu’nda sayılan genel ya da katma bütçeli daireler arasında yer alması, mallarının kamu hizmetlerine doğrudan tahsis edilmiş olması, sağladığı ekonomik ve sosyal yararlar dolayısıyla kamunun yararlandığı ve öz sermayesi Devletçe temin edilen bir kuruluş olması gereklidir. Bu kapsamda şikayetçi ... Bütçe Kanunu’nda sayılan genel ya da katma bütçeli daireler arasında yer almadığı görülmektedir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’ nda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının mallarının ve gelirlerinin haczedilemeyeceğine ilişkin özel bir hüküm bulunmadığı,Bütçe Kanunu’nda sayılan genel ya da katma bütçeli daireler arasında yer almadığı görülmekle bu vakıfların mallarının haczedilebileceğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde bahsedilen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının yapısını inceleyen Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü iç denetim raporunun haczedilmezlik yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
    O halde; ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan bölge adliye mahkemesince, istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 22.10.2020 tarih ve 2019/1917 E. 2020/1950 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 06/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi