Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5332 Esas 2016/2525 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 52/2, 53, 58/6 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ve 10.000 TL adli para cezası, hak yoksunluğu ve mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ... il merkezinde bulunan katılana ait giyim mağazasına gelip kendisini başka bir isim kullanarak ... Devlet Hastanesinde çalışan doktor olarak tanıttığı, daha sonra işyeri çalışanına katılanı tanıdığını ve telefonla görüşmek istediğini söylediği, işyeri çalışanlarınca katılanın arandığı, sanığın katılan ile telefonda görüşürken çalışanlarda katılanın kendisine takım elbise ve mont alabileceği yönünde izlenim uyandırarak 4 adet takım elbise ile iki adet montu alarak mağazadan ayrıldığı, sonradan hastane ile yapılan görüşmede sanığın doktor olmadığının anlaşıldığı, bu şekilde katılanın dolandırıldığının iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK 53 ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasındaki;...Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2009 tarih ve 2009/803 Esas, 1322 Karar sayılı ilamının sonradan sanığın temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.02.2013 tarih ve 2011/105965 nolu tebliğnamesi ile temyizin süresinde olduğu değerlendirilerek Yargıtay 15. Ceza Dairesinde temyiz incelemesine konu edildiği ve 02.12.2014 tarihinde onanarak kesinleştiği, bu nedenle tekerrüre esas alınamayacak nitelikte bulunduğu nazara alınmayarak sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "tekerrüre esas alınan adli sicil kaydı" çıkartılarak yerine "Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2009 kesinleşme tarihli, 09.09.2006 tarih ve 2006/139 karar sayılı kaydının" yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.