16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1793 Karar No: 2020/5241 Karar Tarihi: 16.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1793 Esas 2020/5241 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Sivas/Merkez köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün, maliki bulunduğu 147 ada 5 ve 11 parsel sayılı taşınmazların bir devamı niteliğinde olduğu iddiasıyla adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, yasa gereği tescil harici bırakılan yerler hakkında dava açma hakkını sınırlayan bir düzenleme olmadığından davacıya nizai konusu bölümün tespit gününden önce yol olmadığını ve yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiğini ispatlama imkanı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Dava TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Ancak Mahkemece, yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz görülmüştür ve hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Yukarıda bahsedilen kanun maddelerine göre kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında keşif sonucu elde edilen belgelerin yöntemine uygun bir biçimde ilan edilmesi ve yasal sürelerin dolmasının beklenilmesi gerektiği belirtilmiştir.
16. Hukuk Dairesi 2018/1793 E. , 2020/5241 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Sivas/Merkez ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün, maliki bulunduğu 147 ada 5 ve 11 parsel sayılı taşınmazların devamı niteliğinde olduğu iddiasıyla, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, "Yasa"da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir düzenleme öngörülmediğine göre, davacıya niza konusu bölümün tespit gününden önce yol olmadığını ve yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiğini ispatlama imkanı verilmesi" gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 17.07.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda mavi ile çizilen 105,28 metrekarelik bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Hal böyle olunca; Mahkemece, yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.