12. Ceza Dairesi 2013/6529 E. , 2014/6872 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kültür ve Turizm Bakanlığı"na izafeten katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki talebe istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında “..."nün” katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge Kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında
Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, suç tarihinde, İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 31/11/1989 gün 1442 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalan, sanıklardan ... ... ait, İzmir İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevki, ... parsel sayılı taşınmaza, sanıklar ..., ..., ... ve ... tarafından yaklaşık 85 adet zeytin fidesi dikildiği ve ayrıca zeytin fidesi dikmek için 54 adet, 30-40 cm derinliğindeki çukur kazıldığının tespit edilmesi üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak, suça konu taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde, arazinin 1. derece arkeolojik sit alanında bulunduğuna ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığı gibi bölgenin tesciline yönelik ilgili Koruma Kurulu kararının mahallinde ilan edilip edilmediğinin anlaşılması bakımından İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve Bergama Belediyesi"ne yazılan müzekkere cevaplarında, bölgenin tesciline yönelik ilgili Koruma Kurulu kararının mahallinde ilanına ilişkin tutanakların, yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamadığının belirtilmiş olması, ayrıca sanık ..."ın savunmalarında, bahse konu taşınmazın sit alanı sınırlarında kaldığını bilmediğine ilişkin beyanları karşısında, sanık ..."ın, suça konu taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanı sınırları dahilinde kaldığını bildiğine ilişkin, beyanının aksine, mahkumiyeti için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin bir delilin bulunmadığı, sanıklar, ..., ..., ... ve ... bakımından ise, koruma altına alınan yerde çalışma yaptırmak için ilgili koruma kurulundan izin alması gereken kişinin arazi sahibinin olduğu, sanıkların arazide işçi olarak çalıştıkları, adı geçen sanıkların izin almak gibi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi, dava konusu yerin niteliğini araştırma yükümlülüğünün de kendilerinden beklenmeyeceği, anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç bakımından sanıkların kastının bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek, mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin, isteme uygun olarak ONANMASINA, 19/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.