13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3773 Karar No: 2013/11997
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/3773 Esas 2013/11997 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/3773 E. , 2013/11997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının damadı olduğunu, davalının kredi kartı borcunu ödediği halde davalının borç olarak yapılan bu ödemeleri iade etmediğini bildirerek tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, paranın kendisi tarafından davacıya verilmesi suretiyle davacının dava konusu ödemeleri yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kredi kartı borcunu ödediği ancak davalının geri ödememesi nedeniyle, yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davacının kayınpederi olduğunu, eşiyle halen boşanma davalarının sürdüğünü, davacının evine misafir geldikleri sırada muhiti bilmemesi nedeniyle kredi kartı borçlarının ödenmesi için davacıya para verdiğini bu suretle davacının ödediğini, borç para alma olayının olmadığını savunmuştur. Davacının ibraz ettiği dekont asıllarına göre davalının kredi kartı borcunu davacının ödediği ve ve bizzat kendi adını da yazdırdığı açıkça anlaşılmaktadır. Davacı bu ödemelerin davalıya borç verme maksadı ile yapıldığını ileri sürmüştür. Tarafların, kayınpeder-damat durumunda olduğu, evliliğin devam ettiği süre içinde ödemelerin yapıldığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, alacağın miktarı itibarıyla tanıkla ispat mümkün değilse de tarafların yakınlık dereceleri nedeniyle dava konusu olayda tanık dinlenmesi mümkündür. (HMK 203/a bendi)Nitekim davalı taraf delil olarak tanık listesi vermiş ve vesair delil demek suretiyle de yemin deliline dayanmıştır. Bu durumda mahkemece tarafların tanık delilleri değerlendirilerek gerekirse yemin deliline de başvurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, Bozma sebebine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 9.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.