17. Hukuk Dairesi 2015/92 E. , 2015/6202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının aracı ile müvekkiline ait motosiklete çarparak müvekkili ile eşinin yaralanmasına, aracının hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kaza tutanağının davalı tarafın beyanına göre düzenlendiğini ve müvekkiline kusur verildiğini, kaza tutanağını, kusuru kabul etmediğini, müvekkilinin kurallara uyduğunu, davalının tamamen kusurlu olduğunu belirterek müvekkilinin aracındaki hasar bedeli ile değer kaybının tespitini talep etmiştir.
Davalı, kusuru, hasar miktarını kabul etmediğini, davacının olayda kusurlu olduğunu, bu nedenle ..Cumhuriyet Savcılığının 201/365-259 sayılı kararı ile takipsizlik verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi vakıaların delil tespitine konu olabileceği, tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, hukuki ilişki veya buna dayalı hakkın tespiti için bu tür davaların açılabileceği anlaşıldığından, tespit davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm
temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 30.4.2015 gününde Üye..... karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Tespit isteyen, 31.8.2013 günü gerçekleşen kazada hasara uğrayan ... plakalı motosikletindeki değer kaybı, hasar, malzeme ve işçilik giderlerinin 6100 Sayılı HMK 400 vd maddesi hükümlerine göre delil tespiti yolu ile tespit edilmesini 30.9.2013 günlü dilekçesi ile talep etmiştir.
Mahkemece, tespit isteyenin talebi "tazminat" davası olarak nitelendirilmek suretiyle harçlandırılmış esas defterine bu şekilde kaydedilmiştir.
Tespit isteyen vekilinin 2.10.2013 günlü dilekçe ile talebini açıkca "delil tespiti" niteliğinde olduğunu açıklamasına rağmen, mahkemece istek HMK 106 maddesinde düzenlenen tespit davası olarak nitelendirilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. .
Tespit isteyen (davacı) vekilinin temyiz istemi sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek karar onanmıştır.
Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
Tespit isteyenin tespit dilekçesi ve 2.10.2013 günlü dilekçesinde de görüldüğü üzere talep, HMK 106 maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olmayıp HMK 400 vd maddesinde düzenlenen delil tespiti niteliğindedir.
HMK 26.maddesi gereğince hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır.
Davacının (tespit isteyenin) açıkca delil tespiti talebinde bulunmasına rağmen, talebin tazminat davası olarak mahkemece nitelendirilmesi, harç alınması ve esas defterine de bu şekilde kayıt yapılması mahkemece de HMK 106 maddesinde düzenlenen tespit davası olarak değerlendirilmesi, tespit isteyenin talebinin "delil tespiti" olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
Bu halde tespit isteyenin HMK 400 vd maddelerine uygun delil tespiti talebi değerlendirilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.