11. Hukuk Dairesi 2017/1755 E. , 2019/315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/09/2016 tarih ve 2014/598 E. - 2016/642 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen 17/01/2017 tarih ve 2017/3-2017/5 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, tarafların dava dışı Arman Tekstil Turizm Yatırım A.Ş’nin ortağı olduklarını, adı geçen şirketin olağan genel kurul toplantısıyla sermayesini artırdığını, davalı şirketin sermaye artırımı sonucunda oluşan rüçhan hakkını 13.06.2012 tarihli sözleşmeyle Arman Tekstil Turizm Yatırım A.Ş’nin ortaklarından olan dava dışı Arsan Tekstil Ticaret A.Ş’ye devrettiğini, yapılan devrin Arman Tekstil Turizm Yatırım A.Ş ana sözleşmesinin 8. maddesine aykırı olduğunu, anılan maddeyle, Yönetim Kurulu’nun, rüçhan hakkının kullanılması için ortaklara 15 gün süre vereceğinin, bu sürenin hitamında şirket ortağının hisselerini istediği herhangi bir kişiye devredebileceğinin düzenlendiğini ve yapılan devir işleminin şirkete karşı geçerli olabilmesi için rüçhan hakkının devredileceğinin diğer ortaklara bildirilmesinin şart koşulduğunu, bu doğrultuda, Yönetim Kurulunca 10.5.2012 tarihinde alınan kararla, rüçhan haklarının kullanılma tarihlerinin 1.6.2012-15.6.2012 tarihleri olarak belirlediğini, davalı şirketin bu sürenin sonunu beklemeden ve rüçhan hakkını devredeceğini diğer ortaklara bildirmeden 13.06.2012 tarihli sözleşmeyle rüçhan haklarını dava dışı Arsan Tekstil Ticaret A.Ş’ye devrettiğini, yapılan devir işleminin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, zira bu devir işlemiyle müvekkillerin şirketteki pay oranlarının azaltılmak istendiğini ileri sürerek, terditli talepte bulunmuş, öncelikle, rüçhan hakkının devrine ilişkin 13.6.2012 tarihli sözleşmenin ve bu sözleşmeye dayalı olarak gerçekleştirilen işlemlerin yok hükmünde bulunduğunun tespitini, bu talep yerinde görülmezse,
devre konu şirket hisseleri üzerinde müvekkillerin rüçhan haklarını kullanabilmelerini teminen, anılan hisselerin, devirden önceki hukuki ve fiili durumu yeniden tesis edecek şekilde davalı şirkete avdetini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların aynı talepleri ... 38. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde, 2013/40 Esas sayılı dosya üzerinden yürütülen davada da dile getirdiklerini, davacıların bu davaya açma amaçlarının anılan davada aleyhlerine verilecek hükmü geciktirme amacı taşıdığını, şirket ana sözleşmesinde rüçhan hakkının devrini yasaklayan bir hüküm bulunmadığı gibi, rüçhan hakkının devrine kanunun da cevaz verdiğini, davacılar Sevil Temo ve ...’ün davalı şirketin hissedarı olmadıklarını bu nedenle şirketçe yapılan bir işlemin iptalini talep edemeyeceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı şirketin ana sözleşmesinde rüçhan hakkının devrini yasaklayan bir hüküm bulunmadığı, şirket ana sözleşmesinin 28. maddesinin yaptığı atıfla somut olaya uygulanması gereken TTK 461/4. maddesiyle rüçhan hakkının devrine cevaz verildiği, Şerife Ercan ve Sevil Temo "nun davalı şirketin hissedarı olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dosya davacılarınca, davaya konu rüçhan hakkının kullanıldığı şirket olan Arman Tekstil Turizm A.Ş ile bu şirketin ortağı olan ve hisseleri devralan Arsan Tekstil A.Ş aleyhine açılan davada ( ... 38. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/40 Esas), rüçhan hakkı kullanılarak elde edilen hisselerin iptalinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda mahkemece, Arman Tekstil Turizm A.Ş’nin 06.04.2012 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artırım kararı aldığı ve 500.000-TL olan sermayenin 2.000.000TL’ye çıkarıldığı, ortaklar rüçhan hakkını kullandığı ve taahhüt ettikleri miktarı da ödediği için, rüçhan hakkının kullanılmamasından kaynaklanan boşlukta hisse bulunmadığı, rüçhan hakkının devri hususunda mülga TTK’da açık bir düzenleme olmasa da doktrin ve Yargıtayca rüçhan hakkının devredebileceğinin kabul edildiği ve 6102 sayılı TTK’nın 461/4. maddesiyle de rüçhan hakkının devredilebilmesine açıkça cevaz verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve anılan kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, huzurdaki davanın, anılan davayla ilinti olduğu, davalı şirket anılan davada taraf olmasa da, anılan davaya konu rüçhan hakkını devreden ortak olduğu, zikredilen davanın huzurdaki dava bakımından güçlü delil niteliğinde bulunduğu, zikredilen davada mahkemenin kesinleşmiş kabulüyle, davalı şirketin, sermaye artırımı neticesinde oluşan rüçhan hakkını dava dışı ortak Arsan Tekstil A.Ş’ye devrinin geçerli kabul edildiği, davacıların rüçhan hakkını kullanma talepleri Arman Tekstil A.Ş’nin yani sermaye artırımı yapılan şirket ortağı olmalarından kaynaklandığı ve buradaki ortaklık haklarına dayanarak bu davayı açtıkları, davalı şirketin Arman Tekstil A.Ş" de ki sermaye artırımından kaynaklanan hisselerde ki rüçhan hakkını TTK 461 /4 "de ki düzenleme nedeniyle devredebileceği bu nedenle davanın dinlenebilir olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından rüçhan hakkının devrinin gerçekleştiği tarih uyarınca 6762 sayılı Yasa"nın uygulanması gerekli olup, somut olaya 6102 sayılı Yasa"nın 461/4 maddesinin uygulanması doğru değilsede, eTTK m.394 ve Dairemizin 06.01.1996 T. 1995/2583 E., 1996/57 K. sayılı kararı ile rüçhan hakkının devrinin kabul edilmiş olmasına göre yapılan istinaf başvurusunu HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararı sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 14.01.2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.