21. Hukuk Dairesi 2013/18841 E. , 2014/15503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Nevşehir 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2013/90-2013/504
Davacı, 01/04/1998-30/04/2003 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1.4.1998-30.4.2003 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının1.1.1997 tarihinden itibaren 506 Sayılı Yasa"nı 85. maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği, 1.1.1997-31.3.1998 tarihleri arasındaki primlerini düzenli olarak ödediği, 4958 Sayılı Yasa"nın geçici 1. maddesinin (K) bendi uyarınca prim borçlarını yapılandırmak için 30.9.2003 tarihinde başvurduğu ve 28.10.2003 tarihinde 2003/7. ay primini, 10.3.2009 tarihinde de 2003/5. ve 6. ay primlerini ödediği, bu ödemelerine göre Kurumca 1.1.1997-31.3.1998, 1.5.2003-31.7.2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı kabul edildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanunun 85. maddesinin 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükmünde; isteğe bağlı sigorta primlerinin ödenmemesi, isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren nedenlerden biri olarak sayılmamışsa da, anılan maddede 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; 01.05.2003 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak isteğe bağlı sigortalı priminin art arda üç ay ödenmemesi isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren bir neden olarak öngörülmüştür (506 sayılı Kanunun madde 85/D-c).
4842 sayılı Kanunun 01.05.2003 tarihi itibarîyle yürürlüğe giren 34. maddesiyle 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 85. maddenin (c) bendi ise; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (01.05.2003) önce isteğe bağlı sigortalı olup da Kuruma prim borcu bulunanların, bu borçlarını 01.05.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde gecikme zammı ile birlikte ödemeleri hâlinde sigortalılıklarının devam edeceği, ancak bu süre içinde borcun ödenmeyen kısmına ait sürelerin sigortalılıktan sayılmayarak sigortalılığın sona ereceği hükmünü içermektedir. Yine, bu tarihten önce sigortalı olup da 01.05.2003 tarihinden sonraki süreye ilişkin olarak art arda üç ay prim ödemeyenlerin sigortalılıkları da, primi ödenmiş son ayın bitimi itibarîyle sona erecektir.
Ne var ki, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 1.maddesinin K bendi hükmü ile de; 30.06.2003 tarihi itibariyle Kuruma isteğe bağlı sigorta prim ve gecikme zammı borcu bulunmakla birlikte, anılan Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen 30 gün içinde Kuruma yazılı müracaat ederek borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunan ve anılan maddede öngörülen yükümlülükleri yerine getiren sigortalılar hakkında; 506 sayılı Kanunun geçici 85. maddesinin (c) bendi hükmü uygulanmayarak bu döneme ilişkin isteğe bağlı sigortalılık sürelerine geçerlik tanınmıştır.
Somut olayda,davacının 01.05.2003 tarihinden önceki isteğe bağlı sigortalılık süresine ait prim ve gecikme zammı borcunu 506 sayılı Yasa"nın geçici 85. maddesinin (c) bendine göre, 01.05.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma ödemediği gibi, 4958 sayılı Kanun"un geçici 1.maddesinin (K) fıkrası uyarınca borçlarını yapılandırmasına rağmen, yapılandırmaya da uymadığı, 4958 sayılı Kanunun anılan geçici 1. maddesinin (K) bendinin, taksitlendirme sözleşmesi yapılan Kurum borçlularının, tahakkuk edecek cari ay borçlarını veya taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini; bir takvim yılı içinde art arda üç defa yerine getirmemeleri halinde, yeniden yapılandırma hakkını kaybedeceklerine ilişkin hükmü kapsamında davacının ödediği isteğe bağlı sigorta primlerine denk gelen süreler dışındaki sürelerin kabul edilmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.