Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8041 Esas 2016/8702 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8041
Karar No: 2016/8702
Karar Tarihi: 17.11.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8041 Esas 2016/8702 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, oğlu olan tanıkın çek hesabından yetkisi olmadığı halde keşide ettiği 15.000 TL bedelli çekin, ticari ilişki nedeniyle tanık tarafından verildiği ancak karşılığının bulunmadığı gerekçesiyle atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilmiştir. Ancak, sanığın çekin sahibi olan oğlu tanıkın rızası ile çeki düzenlediği ve çekteki imza ve borcun inkar edilmediği anlaşıldığı için, mahkeme sanığın beraat etmesine karar vermiştir. Mahkeme kararı temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157. Maddesi: Nitelikli Dolandırıcılık
- Türk Ceza Kanunu'nun 206. Maddesi: Resmi Belgede Sahtecilik

15. Ceza Dairesi 2014/8041 E. , 2016/8702 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, oğlu olan tanık ..."a ait çek hesabından suça konu 17.11.2006 tarihli 15.000 TL bedelli çeki, yetkisi olmadığı halde keşide ederek tanık..."ya verdiği söz konusu çekin tanık ... tarafından katılan bankaya teminat olarak verildiği ancak suça konu çekin karşılığının bulunmadığı, bu şekilde atılı suçları işlediğinin iddia iddia edildiği olayda;
Sanığın, çekin sahibi olan oğlu tanık ..."ın rızası ile suça çeki düzenleyerek ticari ilişki nedeniyle tanık ...."a verdiği gibi çekteki imza ve borcun inkar edilmediğini anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini takdir eden mahkemenin kabulunde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.