16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1811 Karar No: 2020/4294 Karar Tarihi: 22.09.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1811 Esas 2020/4294 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve TCK'nın 314/2, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca sanığın silahlı terör örgütüne üye olmaktan 7 yıl 21 ay hapis cezası ile cezalandırılması yolundaki hükmün TCK'nın 62. maddesinin uygulanması suretiyle esastan reddine ilişkin karar, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi tarafından incelenerek sanığın cezasının 6 yıl 15 ay 15 güne indirilmesi hukuka aykırı bulunmamıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62. maddesi, CMK'nın 280/1-e ve 290/1 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2020/1811 E. , 2020/4294 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.07.2019 tarih ve 2018/545 - 2019/426 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun TCK"nın 62. maddesinin uygulanması suretiyle düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanığın duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanığın eşine ait Bankasya nezdindeki hesap hareketlerinin sanık hakkındaki müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın terör örgütüne üye olmak suçundan eylemine uyan TCK"nın 314/2, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 7 yıl 21 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ilk derece mahkemesince verilen hükmün TCK"nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle hukuka aykırı olduğunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde ilk derece mahkemesince belirlenen cezadan TCK"nın 62/1 maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle cezasının 7 yıl 21 aydan, 6 yıl 15 ay 15 gün hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyizde bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.