15. Ceza Dairesi 2014/7063 E. , 2016/8682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar... ve ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklara hükmedilen ceza miktarı nazara alınarak CMUK"nın 318. maddesi gereğince sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Olay günü ... plaka sayılı kamyonun sürücüsü olan sanık ..."in, ...Anonim Şirketi isimli firmaya mal indirmek amacı ile geldiği ve gerekli boşaltmayı yaptıktan sonra müştekiye ait firmanın taşeronu olan firmalardan birinde çalışan diğer sanıklar ... ve ..."nin yardımı ile şirkete ait olan ve işyeri deposunda muhafaza altında bulunan 4 palet miktarında ve yaklaşık 5 ton ağırlığındaki plastik ham maddesini araca yükledikleri ve sanık ...’in araç ile birlikte ayrıldığının iddia edildiği olayda, sanıkların eyleminin atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ve ... müdafii ile sanık ...’in sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, sabıkasız olan sanıklar hakkında hüküm kurulurken, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, bir yıldan yedi yıla kadar olan hapis cezasını gerektiren hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının alt sınırdan fazla uzaklaşılarak tayin edilmesi suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
Kabule göre de,
Sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezalarının kanuni sonucu olan 5237 sayılı yasanın 53. maddesinde belirtilen güvenlik tedbirlerinin uygulanması gerekirken uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafii ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.