Esas No: 2020/477
Karar No: 2021/2324
Karar Tarihi: 20.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/477 Esas 2021/2324 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/477
KARAR NO: 2021/2324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2019
NUMARASI: 2017/1141 E - 2019/530 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının "... Mah. ... Sk. No:... Bahçelievler - İstanbul" adresindeki işyerinde kurulu ... nolu elektrik tesisatından elektrik kullandığını, 2011/07 ve 2011/10 dönem elektrik enerjisi bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu adresteki işyerinin, vergi yükümlülüğünün, elektrik aboneliğinin, tesisatın ve sayacın kendi üzerine olmadığını, davacının kendisi hakkında kaçak elektrik kullanmaktan savcılığa şikayette bulunduğunu ve Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucunda beraat ettiğini, icra takibine süresi içinde itirazda bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: "Davanın KISMEN KABULÜNE, Bakırköy ... İcra Dairesi'nin ... sayılı dosyasında davalı tarafın 6.051,40 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, 6.051,40 TL'sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi
uygulanmasına, İcra inkar tazminat talebinin REDDİNE" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili için davalı hakkında takibe girişildiğini, Davacının kaçak elektrik kullandığının dosya içeriği ile sabit olduğunu, aksi yönde delil sunulmadığını, bilirkişinin bu tutanaklara göre hesaplama yapmak zorunda olduğunu, söz konusu tutanak ve kurum belgelerinden dışarı çıkılarak yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, EPDK ve EPY gereği, ödenmeyen her bir fatura için, son ödeme tarihinden itibaren icra takibine kadar geçen süre için akdi gecikme faizi ve Katma Değer Vergisi( KDV) hesaplaması gere- kirken, bilirkişinin gecikme faizini ve devlete iletilen KDV'ni hesaplamadığını, bu yönüyle rapora itiraz edildiği halde mahkemece itirazlarının değerlendirilmediğini, Kaçak elektrik kullanan ve defalarca bu fiilinde ısrar eden davalının adeta ödüllendirildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,İİK 67 md ne dayalı olup takip ve dava konusu alacak davalının işyerinde abonesiz ve kayıtsız araçtan (kaçak) elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalının işyeri olarak kullandığı mahalde, elektrik aboneliği bulunmadan kayıtsız/mühürsüz sayaçtan elektrik kullandığı tespit edilerek buna dair 08/06/ 2011 ve 20/09/2011 tarihli tutanakların düzenlendiği, Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine 8.862,16 TL asıl alacak + 6.784,48 TL gecikme gün faizi + 1.221,21 TL faizin KDV'sinden ibaret toplam 16.867,85 TL alacağın tahsili talebiyle Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... E.sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiği, davalının yasal süre içinde ibraz ettiği dilekçesi ile "ceza mahkemesinde beraat kararı verildiği, takibin haksız ve dayanaksız olduğu"ndan bahisle borcun tama- mına itirazda bulunduğu, davacı vekilinin sadece asıl alacak miktarına isabet eden 8.862,16 TL dava değeri üzerinden iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır. İş bu davada takip değeri 16.867,85 TL olup davalı borcun tamamına itiraz etmiştir. Dava dilekçesinde itirazın iptali ile takibin devamı talep edilmesine rağmen dava değeri 8.862,16 TL olarak gösterilmiş ve harç bu rakam üzerinden yatırılmıştır. Dava kısmi dava olarak açılmamış olup davacı harçtan muaf değildir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 27-28. maddelerine göre; harca tabi davalarda, her dava açılırken, davacıdan başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri, maktu harca tabi davalarda ise maktu harç peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri gereğince, tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK.nun 150. Md. gereğince süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. HMK'nun 120. maddesinde de davacının yargılama harçlarını, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Buna göre mahkemece öncelikle, takip ve dava değeri olan 16.867,85 TL üzerinden tahsili gereken 288.06 TL peşin nispi harçtan mahkemece tahsil edilen 151,35 TL'nın mahsubu sonucu bakiye 136,71 TL harcın tamamlatılması ve devamında yargılamaya devam olunması gerekmektedir. (HMK 120/1, Harçlar Kan. 32 ) Diğer yandan fiziki dosya ve UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede; davalı ...'ın hüküm tarihinden sonra 11/11/2020 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarına ait vekaletnamelerin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2019/620 E-2019/1954 K. Nolu 12/03/2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere; Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m.114/1-d). Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen kişinin veya kural olarak vekilinin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından (dava konusunun ölenin malvarlığına ilişkin olması ve dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi durumunda) davaya devam edilebilir.
6100 sayılı HMK'nın 55. maddesi gereğince, taraflardan birinin ölümü halinde diğer tarafın istemiyle hakim, davanın takibi için bir kayyım tayin edebilir. Taraf ehliyeti dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur. Bu itibarla, mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak; hükümden sonra vefat eden davalının mirası reddetmeyen ve mecburi dava arkadaşı olan mirasçılarının usule uygun şekilde davaya dahil edilmesi, taraf teşkili sağlanıp hukuki dinlenilme hakkının tanınması gerekir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyasının ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılması ile yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyasının ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden taraflara isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/09/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.