5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8341 Karar No: 2019/8437 Karar Tarihi: 19.09.2019
Zincirleme tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8341 Esas 2019/8437 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2016/8341 E. , 2019/8437 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Zincirleme tefecilik HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Her ne kadar mahkemece 10/10/2013 tarihli ara kararıyla ..."ın tefecilik suçunun zarar göreni olmadığından bahisle katılma talebinin reddine karar verilmiş ise de Dairemizce benimsenen Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli, 2014/118 Esas ve 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği anlaşılmakla, ..."ın sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasında suçtan zarar gören olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince davaya katılma hakkı bulunduğu ve vekilinin temyiz dilekçesinin katılma iradesini ortaya koyduğu nazara alındığında, CMK"nın 237/2 ve 260/1. maddelerine dayanılarak davaya katılan olarak kabulüne, incelemenin katılanlar vekillerinin sanık hakkında kurulan beraat hükmüne, sanık müdafin ise vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi için, sanığın katılan ..."ye faizsiz olarak borç para verdiğini savunması, müştekinin iddiası ve bu iddiayı doğrulayan tanık beyanları ile dosyadaki diğer deliller nazara alınmak suretiyle sanığın, Turgutlu İcra Müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçlularının tanık olarak beyanlarına başvurulmasından sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği halde, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kabule göre de; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraatine karar verilen sanık lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafi ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 19/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.