1. Hukuk Dairesi 2013/11234 E. , 2013/14775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, eşi ve yasal danışmanı olduğu ... .."nin 1990 tarihinden beri psikolojik olarak rahatsız olup yurtdışında yaşadığını, izinlerde ...ye gelen eşinin 2007 yılında uzun süreliğine geldiğini ve evdeki işlere yardımcı olması için gazeteye verdiği ilan sonucu davalı ..."yi bulduğunu, ancak ..."nin,..."nin rahatsızlığından yararlanarak, tehdit ve yoğun baskılarla 81 parsel sayılı taşınmazı satış göstermek suretiyle gerçekte bedelsiz olarak adına devrini sağladığını, daha sonra da muvazaalı olarak amcasının gayriresmi yaşadığı diğer davalıya devrettiğini,..."nin işlem yapma ehliyetinin olmadığını, hileli işlemlerle temlikin yapıldığını ileri sürerek satış ve devirlerinin iptali ile taşınmazın.... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., 1 yıllık süre geçtikten sonra dava açıldığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., iyiniyetli olduğunu, diğer davalı ile davacı arasındaki ilişkileri bilmediğini, emlakçı aracılığı ile yeri aldığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile davacının fiil ehliyetine sahip olduğunun saptandığı ve çekişme konusu taşınmazın devrinin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava; tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;...."in 1912 ada 81 parsel sayılı taşınmazını 24.10.2007 tarihinde birlikte yaşadığı davalı ..."ye satış suretiyle devrettiği, ..."nin de 19.03.2009 tarihinde diğer davalıya temlik ettiği, eşi olan davacı ..."in sağlık sorunları sebebi ile ...."ye vasi atanması yönünde açmış olduğu dava neticesinde .... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 12.08.2010 tarihli, 2009/718 Esas, 2010/1209 sayılı Kararı ile;...."e Türk Medeni Kanunu"nun 429/2. maddesinde belirtilen işlemlerin yapılması esnasında görüşü alınmak üzere eşi ..."in yasal danışman olarak atanmasına karar verildiği, kararın 28.09.2010 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
Yasal danışman ..., davalı ..."nin...."nin sağlık sorunlarından yararlanarak, tehdit ve yoğun baskılarla çekişme konusu taşınmazın bedelsiz olarak kendisine devrini sağladığını, daha sonra da muvazaalı olarak tanıdığı diğer davalıya muvazaalı olarak aktardığını ileri sürerek satış ve devirlerin iptali ile... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan rapor neticesinde yasal danışman atanan ..."nin fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, yasal danışman ..."in kendi adına vekalet vererek eldeki davayı açtığı, danışman atanan ...."nin bu davaya onayı ve kendisinden temin edilen vekaletnamenin bulunmadığı açıktır.
O halde, davacı ..."in yalnızca danışman konumunda olduğu ve yasal danışman atandığı eşi adına dava açma hak ve yetkisinin bulunmadığı tartışmasızdır.
Bu durumda davanın reddi bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün, 6100 sayılı HMK."nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nin 436/2. (6100 sayılı HMK"nin 370/2. md.) maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.