16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5175 Karar No: 2014/9691 Karar Tarihi: 04.07.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5175 Esas 2014/9691 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/5175 E. , 2014/9691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 191 ada 3 ve 192 ada 1 parsel sayılı 6.573,13 ve 19.177,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Tapusuz taşınmazlar menkul mal hükmünde olup mülkiyet, zilyetliğin devri ve teslimle karşı tarafa geçer. Somut olayda, tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazın öncesinde davalının zilyetliğinde olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Her ne kadar davalı tarafından 2005 yılında düzenlenen senetle bu yer 3. kişi ..."na satılmış, o da sonradan burayı davacıya satmışsa da söz konusu 2005 tarihli senette zilyetliğin devrine dair bir bilgi yer almadığı gibi, zilyetliğin, davalı tarafından adı geçen 3. kişiye devredildiği de kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca; mülkiyeti devralmayan 3. kişinin davacıya yaptığı satışa değer verilemeyeceği gibi esasen davacı da taşınmazda zilyet olmamıştır. Belirtilen nedenlerle daha önce kendisi de başka bir şahıstan satın almak suretiyle taşınmazda lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki koşulları oluşmuş olan davalının, tespit tarihine kadar 2 yıl süreyle taşınmazı kullanmamış olmasının mülkiyet hakkının sona erdiği şekilde değerlendirilmesi mümkün değildir. O halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile usul ve yasaya aykırı biçimde değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.