
Esas No: 2014/3362
Karar No: 2014/8611
Karar Tarihi: 21.10.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3362 Esas 2014/8611 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi 16.01.2008 havale tarihli dilekçe ile, yörede yapılan mera tesbit ve tahsis çalışması sonucu, mera niteliğiyle özel siciline tescilli ... Köyü ... ve ... parsel sayılı sırasıyla 450293 m² ve 50250 m² yüzöçümlü taşınmazların kısmen kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalmasına rağmen, 2007 yılında 4342 sayılı Kanuna göre çalışan Mera Komisyonu tarafından 14.12.2007 gün 389 sayılı karar ile mera olarak tahsis edildiği iddiasıyla mera tahsisinin iptalini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu ... sayılı parselin fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 25.03.2010 havale tarihli ek raporda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman niteliğiyle, kalan bölümlerinin ise mera niteliğiyle Hazine adına, çekişmeli ... parselin ise aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 22.06.2009 havale tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman niteliğiyle, kalan bölümlerinin ise mera niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4342 sayılı Kanuna göre yapılan mera tahsisinin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın yer aldığı ... Köyünde 1941 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. Daha sonra 09.08.1996 tarihinde ... Köyü sınırları içinde evvelce sınırlaması yapılmış ormanların aplikasyonu, evvelce sınırlaması yapılmamış bulunan ormanların ise 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamaları yapılmış ve bu çalışmalar 30.05.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece yazılı şekilde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mera olduğu saptanan taşınmazın, 4342 sayılı Kanunun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi uyarınca özel siciline tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde “tapuya kayıt ve tesciline” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin ikinci paragrafının 4. satırında ve 4. paragrafının 4. satırında yer alan ““Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline” ibaresinin kaldırılarak, bunların yerine, “özel sicillerine yazılmasına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.