MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemenin açılmamış sayılmasına dair Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.07.2009 gün ve 377/162 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 101 ada 30 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 85 dekar yüzölçüme sahip bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın HUMK.nun 409/5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın, HUMK.nun 409/5. maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bu şekilde karar verilebilmesi için davacının en son katılmadığı 18.3.2009 tarihli duruşma gününden usulüne uygun bir biçimde haberdar olması gerekir. Davacının 4.2.2009 tarihli celsede mazereti kabul edilmiş, 18.3.2009 günlü celse kendisine tebliğe çıkarılmıştır. Ancak bu tebligat davacının oturduğu bağımsız bölümde kendisiyle birlikte ikamet eden bir kişiye yapılmadığı, site işçisi namıyla anılan Mustafa Uyanık isimli kişiye tebligat yapıldığı, davacının da adreste bulunmadığı bildirilmiştir. Site işçisi davacı ile aynı yerde oturan kişi değildir. Ayrıca davacıya 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre de usulüne uygun bir biçimde tebligat yapılmadığı da anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının 18.3.2009 tarihli duruşma gününden haberdar olduğu söylenemez. Bu tarih itibariyle dosyanın işlemden kaldırılması ve bilahare de 13.7.2009 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Şu halde mahkemece yapılması gereken, 7201 sayılı Kanuna uygun biçimde duruşma gününün davacıya tebliğ edilmesi, davacının davayı takip etmesi halinde, iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp değerlendirilerek bir karar verilmesidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.