Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/18036
Karar No: 2014/26441
Karar Tarihi: 01.07.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/18036 Esas 2014/26441 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın silahtan sayılan porselen tabak ile katılanı yüzde sabit iz bırakacak şekilde yaralaması sebebiyle verilen hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. Yargıtay Ceza Dairesi, sanık lehine belirlenen hukuka aykırılıklar veya zorunluluklar nedeniyle bozulması durumunda sonuca etkili olmadığı tespit edilen hukuka aykırılıklar da bozma sebebi yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hangi tarafın ilk haksız hareketi yaptığı belirlenememesi durumunda şüpheli kalan bu halin sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği belirtildi. Bu sebeplerle, hüküm, sanık müdafiinin temyiz itirazları doğrultusunda isteme uygun şekilde bozuldu. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 6. ve 29. maddeleri ile 86/1 ve 86/2. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2014/18036 E.  ,  2014/26441 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KD - 2012/133536
    MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/11/2011
    NUMARASI : 2009/703 (E) ve 2011/1190 (K)

    Dairemizin 25/02/2014 tarih ve 2013/25723 Esas, 2014/7470 Karar sayılı bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 07/05/2014 tarih ve 2012/133536 sayılı itiraznamesi ile, ”Eleştiri, temyiz mahkemesince aleyhe temyiz bulunmaması veya sonuca etkili olmaması nedeniyle mutlak bozma sebebi teşkil etmeyen bir hukuka aykırılığa uyarıcı, öğretici ve yol gösterici nitelikte işaret edilmesidir. Eleştiri kural olarak “onama” kararlarında söz konusudur. Hükmün sanık lehine belirlenen hukuka aykırılıklar veya zorunluluklar nedeniyle bozulması durumunda sonuca etkili olmadığı tespit edilen hukuka aykırılıklar da bozma sebebi yapılmalı ve hükmün tüm hukuka aykırılıklar nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir. Aksi takdirde sanığın; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle, hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacaktır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 04/06/2013 gün ve 2013/285 sayılı Kararı da bu yönde olduğundan bahisle sanık hakkında haksız tahrike ilişkin bozma nedeni ile birlikte eleştiri konusunun da bozma nedeni yapılması gerektiği” belirtilerek, Dairemizin bozma kararının kaldırılarak hükmün değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    2) Dairemizin 25/02/2014 tarih ve 2013/25723 Esas, 2014/7470 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Sanığın, 5237 sayılı TCK"nin 6. maddesi kapsamında silahtan sayılan porselen tabak ile katılanı yüzde sabit iz bırakacak şekilde yaraladığının kabulü karşısında, yüzde sabit ize neden olan yaralanmanın adli tıp kriterlerine göre basit bir tıbbi müdahale ile iyileşemeyeceği gözetilmeksizin, temel cezanın 5237 sayılı TCK"nin 86/1 yerine 86/2. maddesine göre belirlenmiş olması,
    2) İlk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 01/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi