10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8339 Karar No: 2015/9243 Karar Tarihi: 11.05.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/8339 Esas 2015/9243 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/8339 E. , 2015/9243 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.09.1986 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma re"sen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında fer"î müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. Eldeki dava, kanun koyucunun gerçekleştirdiği düzenlemede öngörülen 506 sayılı Kanunun 79/10. veya 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddelerine dayalı hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti niteliğinde olmayıp, işverence yasal süresinde verilmekle zorunlu sigortalılık tescilinin dayanağını oluşturan bildirgede işe giriş günü olarak yazılı tarihin kabul edilmemesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile anılan 1 günlük çalışma süresinin geçerliliğinin tespiti niteliğinde olduğundan ve özellikle bu tür uyuşmazlıklarda işverenin taraf olarak yer alması zorunluluğu da bulunmadığından, 5521 sayılı Kanunun 7/4. maddesi kapsamı dışında kalan dava yönünden anılan değişikliğin uygulama olanağı da bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile SGK Başkanlığının davalı olarak kabul edilmesi gerekirken, fer"î müdahil olarak kabul edilerek karar verilmesi ile kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : 1- Hükmün karar başlığı bölümünde ..."nın “İhbar Olunan” olarak yazılan taraf sıfatının silinerek yerine “Davalı” ibaresinin yazılmasına, 2-Hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 5. bendindeki, “davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin silinerek yerine “davacı tarafça yapılan 198.00 TL yargılama giderinin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, 3-Hüküm fıkrasına vekalet ücretine ilişkin 7. bent eklenerek “Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine”, sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.