
Esas No: 2015/5647
Karar No: 2015/9241
Karar Tarihi: 11.05.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5647 Esas 2015/9241 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada davacı, davalı işverene ait işyerinde 27.05.2010-29.08.2010 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı halde kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitini talep etmiştir. Mahkeme 01.06.2010-28.08.2010 tarihleri arasında kuruma bildirilenler dışında davacının davalıya ait işyerinde hizmet akdine bağlı olarak “87” gün daha çalıştığının tespitine karar vermiş ise de, dosyada bulunan ve usulüne uygun bir biçimde kuruma intikal ettirilen davacının davalı işyerinde 29.08.2010 tarihinde işe başladığını gösteren işe giriş bildirgesi, yargılama safhasında davacı tarafından aksi iddia edilmeyen ve imzasının bulunduğu, “29.08.2010-08.05.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı ve hiçbir alacağının bulunmadığına” dair beyanlarını içeren “ibranamenin” varlığı ile dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler gözetildiğinde, davacının işe giriş bildirgesinde yer alan tarih öncesi çalışmanın yeteri kadar araştırılmadığı ve ilgili kayıtların karar vermeye elverişli olmadığı görünmektedir.
Bu bakımdan; davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla, dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler resen saptanarak, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince tespit edilerek, davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.