Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11979
Karar No: 2013/14750
Karar Tarihi: 31.10.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/11979 Esas 2013/14750 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, paylı mülkiyette bulunan bir taşınmazın yarısı kaydıyla, diğer yarısı da elbirliği mülkiyetinde bulunduğunu ve bu taşınmazın diğer paydaşlar tarafından 2006 ila 2010 yılları arasında kullanıldığını ve ecrimisil talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusu sonucu, delillerin eksiksiz bir şekilde toplanması ve çelişkilerin çözülmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti ile ilgili hükümler ve ecrimisil davalarında intifadan men koşulları ele alınmıştır. Özellikle istisnalar dışında intifadan men koşulu gereklidir ve bu koşul, her türlü delille kanıtlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
1. Hukuk Dairesi         2013/11979 E.  ,  2013/14750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/12/2012
    NUMARASI : 2011/178-2012/504

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu Fındık Bahçesi ve Ağaçlık vasıflı 129 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ½ payının davacı A. O. adına kayıtlı bulunduğu, kalan ½ payında aralarında davalı B.’in de bulunduğu kişiler arasında elbirliği mülkiyetine tabii olduğu, davacının 2006 ila 2010 yıllara arasında taşınmazın davalılar tarafından tasarruf edilip hasadının toplandığını ileri sürerek ecrimisil isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış  bir takım istisnaları vardır. Bunlar;   davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) 
    Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; tanık beyanlarının kullanım durumuna ilişkin beyanları çelişkiler içermesine rağmen bu çelişkilerin giderilmediği, hangi tanığın beyanına hangi nedenle üstünlük tanındığının açıklanmadığı, davalı tanıklarının davacı tanığı olarak dinlendiği, çekişmeye konu edilen dönemde taşınmazın kim ya da kimlerin tasarrufunda olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, tarafların gösterdikleri delillerinin eksiksiz toplanması, tanık beyanları arasında çelişkinin giderilmesi, ikinci kez tanık listesi verilemeyeceğinin gözetilmesi ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
    Tarafların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi