Esas No: 2021/488
Karar No: 2021/837
Karar Tarihi: 22.02.2021
Danıştay 12. Daire 2021/488 Esas 2021/837 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/488
Karar No : 2021/837
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi … Kur'an Kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve E: … sayılı işleminin iptali ve bu işlem nedeniyle uğradığı (sonradan arttırılmak kaydıyla) 1.000,00 TL tutarındaki parasal hak kayıplarının tazmini ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;. davacının üzerine atılı isnatları gerçekleştirdiğine dair somut bir tespit bulunmadan ve görev yaptığı çevrede davacının evli bir bayan ile olan birlikteliğinin ne şekilde anlaşılıp nitelendirildiği ve mesleki hayatına yansımalarının nasıl olduğu belirlenmeksizin eksik soruşturma ve incelemeye dayanılarak tesis edildiği anlaşılan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, hukuka aykırılığı ortaya konulan eylem nedeniyle davalı idare tarafından davacının mahrum kaldığı mali ve özlük haklarının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının görevine son verilme tarihi olan 17/04/2018 tarihinden itibaren ödenmeyen parasal ve özlük haklarının dava tarihi olan 13/06/2018 tarihinden başlamak ve her bir ödemenin yapılması gerektiği tarihten işletilecek yasal faiziyle ile birlikte davalı idare tarafından hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Kur'an kursu öğreticisi olarak görev yapan davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması kapsamında yer alan ifadeler, tutanaklar, müşteki ve tanık beyanları, iletişim kayıtları, fotoğraflar ve diğer görsel belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının evli olduğu halde bir başka evli bayanla yaklaşık 10 yıl süreyle İslam dini inanç esasları ve örfüne uygunluk arz etmeyecek şekilde birliktelik yaşadıkları, bu durumun davacı tarafından kendi adına kayıtlı cep telefonundan gönderdiği mesajlar ve müştekinin yer, zaman ve davacıya ait mahrem bilgileri vermek suretiyle beyan ettiği bilgilerden anlaşıldığı, "seni çok seviyorum, çok özledim, şimdi ayrılmak acı veriyor bana, düğünde çok harika idin, eridim adeta, kalbim küt küt atıyordu senin huzurunda, çok heyecan verici bir buluşma oldu" şeklindeki kısa mesajların davacının eşi tarafından (davacı adına kayıtlı hat üzerinden) müşteki kadına gönderildiği iddiasının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı, yine müşteki tarafından ifade edilen davacının evi ve vücuduna ait mahrem bilgilerin de davacının eşi tarafından bu şahsa söylendiği iddiasının sorumluluktan kurtulmaya yönelik olduğu ve bu yaşananların davacının aile ve çevresince bilinir hale geldiğini ortaya koyduğu, davacıya ifa ettiği görev bakımından, gerek İslam dininin öngördüğü emir ve yasaklara, gerekse toplumun örf ve adetleri ile genel ahlak kurallarına uygun bir yaşam sürdürerek manevi yönden çevresine örnek olma görevinin yüklendiği, buna karşın evli ve çocuklu olan din görevlisi davacı ile evli bir bayan arasındaki birlikteliğin İslâm törelerine uygunluğundan söz edilemeyeceği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin istikrar bulmuş içtihatlarında anılan ''Devlet memurunun özel hayatını ilgilendiren konularda'' şayet idari yaptırıma konu eylemin kişinin işyeri ve çalışmaları ile doğrudan bir irtibatının olmaması veya işine mani bir durumu bulunmaması hallerinde ilgiliye yaptırım uygulanamayacağı görüşünün, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca atamalarında dini eğitim şartı öngörülen meslekler için söz konusu olamayacağı açık olduğundan, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesinde belirtilen "ortak nitelik" şartını kaybettiği anlaşılmakla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98/b maddesi uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı, davacı tarafından bu işlem nedeniyle uğranıldığı iddia olunan özlük ve parasal hak kayıplarının iadesi talebinin de yerinde olmadığı sonucuna varıldığından, davalı idarenin istinaf talebinin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında iddia edilen fiilin sabit olmadığı, iftira olduğu ve somut delil olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosya, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi … Kur'an Kursu öğreticisi olarak görev yapan davacı hakkında, A.K. İsimli bir kadının Bimer aracılığıyla yazdığı şikayet dilekçesinde; davacının kendisini evlenme vaadiyle kandırarak 10 yıldır beraber olduğu, TV kanallarına telefon numarasını vererek kadınlarla gayri ahlaki ilişki yaşadığını iddia etmesi nedeniyle davacı hakkında soruşturma başlatılmıştır.
Soruşturma sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda özetle; davacının evli bir bayana aşk ve sevgi içerikli mesajlar gönderdiğinin, 2007-2017 yılları arasında Ankara …'nde bulunan apart evler ve davacının evinde 3 gün birlikte kalarak cinsel ilişkiye girdiklerinin; elde edilen bilgi ve belgelerden, aralarında iftira atmayı gerektirecek bir husumet bulunmayan, iffetsizliği hususunda herhangi bir delil de olmayan müştekinin yerini ve zamanını belirten ifadelerinden ve davacının şahsa gönderdiği SMS'lerden anlaşıldığı, davacının, "hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışta bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-(d) maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesinde yer alan "Atanmalarında din öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinden bahisle, Diyanet işleri Başkanlığındaki görevine son verilmesi gerektiğinin teklif edildiği; rapordaki teklif esas alınarak tesis edilen Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesindeki anılan şartı kaybettiğinden bahisle Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine son verilmesine karar verilmiş, bu karar Diyanet İşleri Başkanlığının 17/04/2018 tarihli kararı ile onaylanmıştır.
Bunun üzerine, davacının görevine son verilmesine ilişkin söz konusu işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle uğradığı (sonradan arttırılmak kaydıyla) 1.000,00 TL tutarındaki parasal hak kayıplarının tazmini ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının "Özel şartları" belirleyen (B) bendinin (2) numaralı alt bendinde, "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" kuralına yer verilmiş; 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi", Devlet memurluğunu sonra erdiren haller arasında sayılmıştır.
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Personelin nitelikleri" başlıklı 9. maddesinin ikinci fıkrasında, "Başkanlık personelinin 657 sayılı Kanunda ve bu Kanunda yer almayan diğer nitelikleri ile atanmalarında dinî öğrenim şartı arananlara ilişkin ortak nitelikler yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
15/04/2015 tarih ve 29327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Genel şartlar" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Genel Şartlar" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (2.) alt bendi ile aynı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Yönetmelikle aranılan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu'' şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için, ''İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının'' yanında diğer bir şart olarak ''bu eylemin çevresinde bilinir olması gerektiği'', ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda görevine son verilebileceği açıktır.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacının ortak niteliği kaybettiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacıya atfedilen fiil ve davranışların alenileştiğine, mesleğine ya da sosyal çevresine yansımaları olduğuna ilişkin yeterli bir bulgunun olmadığı, davacıya isnat edilen fiillerin yönetmelikte aranan çevresinde bilinir olduğu hususunun her türlü şüpheden uzak, somut, inandırıcı ve tereddüte yer bırakmayacak kesin deliller ile ispat edilemediği, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesinde düzenlenen "...itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, davacının görevine son verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali ile davacının görevine son verilme tarihi olan 17/04/2018 tarihinden itibaren davacıya ödenmeyen parasal ve özlük haklarının dava tarihi olan 13/06/2018 tarihinden başlamak ve her bir ödemenin yapılması gerektiği tarihten işletilecek faiz ile birlikte davalı idare tarafından hesaplanarak ödenmesi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabul ile Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve davacının görevine son verilme tarihi olan 17/04/2018 tarihinden itibaren ödenmeyen parasal ve özlük haklarının dava tarihi olan 13/06/2018 tarihinden başlamak ve her bir ödemenin yapılması gerektiği tarihten işletilecek faiz ile birlikte davalı idare tarafından hesaplanarak davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabul edilerek, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine 22/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.