Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/538
Karar No: 2020/3626
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2020/538 Esas 2020/3626 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2020/538 E.  ,  2020/3626 K.

    "İçtihat Metni"


    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2018 tarihli, 2017/1092 esas ve 2018/535 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 30/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında 29/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda; 20/06/2017 tarihli ve 2017/65713 soruşturma, 2017/2805 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 01/07/2017 tarihinde tebliğ edilerek 17/07/2017 tarihinde infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 21/07/2017 tarihli ve 2017/4767 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarılarak 26/07/2017 tarihinde şüpheliye bizzat tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine uyarılmasına karar verildiği, 18/08/2017 tarihli uyarı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı ve mernis adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre 23/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, uyarılmasına rağmen müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunca dosyanın kapatılmasına karar verilerek 12/09/2017 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 02/11/2017 tarihli, 2017/65713 soruşturma, 2017/40404 esas ve 2017/30179 sayılı iddianame ile, yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiği gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 30/10/2018 tarihli ve 2017/1092 esas , 2018/535 sayılı kararı ile; sanığa yapılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesi ile “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8 maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak sanık hakkında daha önceden İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilmiş 20/06/2017 tarih 2017/65713 soruşturma, 2017/2805 sayılı kararın infazı yönünde gereğinin yapılmasına” karar verildiği, kararın 06/11/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/06/2017 tarihli ve 2017/65713 soruşturma, 2017/2805 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını müteakip, sanığın yasal süre içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, kovuşturma koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine ve 20/06/2017 tarihli bahse konu kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın infazı yönünden gereğinin yapılmasına ilişkin İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2018 tarihli ve 2017/1092 esas, 2018/535 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, ...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki hükme nazaran, Mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2018 tarihli ve 2017/1092 esas, 2018/535 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli Tarık Mıcık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 20/06/2017 tarihli ve 2017/65713 soruşturma, 2017/2805 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettiği gerekçesi ile hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından çıkartılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8 maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak sanık hakkında daha önceden İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilmiş 20/06/2017 tarih 2017/65713 soruşturma, 2017/2805 sayılı kararın infazı yönünde gereğinin yapılmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, ...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; somut olayda denetimli serbestlik müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazılarının öncelikle bilinen en son adrese, mernis adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, sanığın mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatların geçerli sayılamayacağı, mahkemenin tebligatların usulüne uygun olmadığına yönelik değerlendirmesinin bu nedenle yerinde olduğu, ancak; hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile düşme kararı verilemeyeceği, aksi halde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davası hakkında durma kararı verilerek, denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesi için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kamu davasının düşmesine ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilmiş 20/06/2017 tarihli, 2017/65713 soruşturma, 2017/2805 sayılı kararın infazı yönünde gereğinin yapılmasına karar verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması ve davanın esasını çözen düşme kararıyla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine, gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verilerek hükmün karıştırılması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D)Karar:
    Açıklanan nedenlere göre; kamu davası hakkında durma kararı verilerek, denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesi için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2018 tarihli ve 2017/1092 esas, 2018/535 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi