22. Hukuk Dairesi 2017/27974 E. , 2020/3895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek bakiye kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; yapılan yargılama neticesinde yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık anlatımlarına göre davacının haftanın 6 günü 09.00-21.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi tenzili ile haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak dinlenen davacı tanıklarının iş yerinde çalışan işçiler olmadığı anlaşılmakla, bu tanıkların iş yerindeki ve davacının çalışma düzenini bilmeleri mümkün bulunmamaktadır. Dinlenen davalı tanıklarının beyanlarına göre de davacının haftada 45 saati aşan çalışmasının bulunduğu kanıtlanamamıştır. Bu itibarla, ispatlanamayan fazla çalışma ücret alacağı isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3- Kabule göre ise; ek bilirkişi raporunun birinci sayfasındaki fazla çalışma ücret hesap tablosunun ilk satırında çarpım işleminde maddi hata yapılarak bulunan 2.293,92 TL brüt fazla çalışma ücretinin hükme esas alınarak karar verilmesi hatalı olmuştur.
4- Diğer taraftan; somut olayda davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürmüş, davalı yanca haklı nedene dayalı olmayan işçi feshinin söz konusu olduğu savunulmuştur. Gerekçeli kararda; davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı bir neden olmaksızın feshedildiği, davacının haksız fesih sebebiyle kıdem tazminatına hak kazandığı hususlarının belirtilmesinin yanı sıra, davacı işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği yönünde bir iddianın bulunmadığı gözetilmeksizin, iş sözleşmesini haklı nedenle de olsa fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığı da ifade edilerek bu gerekçeyle ihbar tazminatının reddi çelişki arz etmekte ise de, davacı tarafından temyiz itirazında bulunulmaması nedeniyle bu konu bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.