11. Hukuk Dairesi 2018/5653 E. , 2019/304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nce verilen 04/06/2018 tarih ve 2018/İHK-4531 sayılı karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Sigorta Tahkim Komisyonu"na Başvuran/davacı vekili; taraflar arasında müvekkilinin inşaat işine ilişkin inşaat all risks sigorta poliçesinin imzalandığını, işin yapıldığı şantiyede 08.02.2016 ve 10.02.2016 tarihleri arasında arka arkaya kablo hırsızlığının meydana gelerek elektrik yapımını üstlenen taşeron tarafından şantiyeye bırakılan 6008 metrelik makaralara sarılı kabloların muhtelif miktarının çalındığını, çalınan kablo bedelinin 400.000,00 TL olduğunu, adli makamlara başvuru sonrasında 12.02.2016 tarihinde davalıya başvurulduğunu, başvurunun davalı tarafından, ekspertiz raporuna dayalı olarak yeterli güvenlik önleminin alınmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, söz konusu gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını, şantiye alanının 3 adet güvenlik görevlisi ile 24 saat korunduğunu, şantiyenin tek girişi dışında diğer sınırlarının tamamen kısmen beton duvar üzerine dikenli tel, kısmen trapez ve kısmen de korkuluklarla çevrili olduğunu, çalılan kabloların aynı zamanda dışarıdan içinde ne olduğu anlaşılamayacak şekilde örtüldüğünü, alınan güvenlik önlemlerinin yeterli olduğunu ileri sürerek 400.000,00 TL zararın tahsilini talep etmiştir.
Karşı taraf/davalı vekili; davacının sigorta ettiren konumunda bulunması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, düzenlenen hasar dosyasında alınan 11.04.2016 tarihli ekspertiz raporu uyarınca poliçedeki hırsızlık teminatı için öngörülen güvenlik önlemlerinin alınmadığını, şantiyenin 113.000 m2 alanı dikkate alındığında 3 güvenlik görevlisinin yeterli olamayacağını, çalınan malın etrafının yeterince kapatılmadığını, talep edilen hasar miktarının gerçeği yansıtmadığını, ekspertiz raporu ile tespit edilen zararın 210.130,66 TL olduğunu savunarak talebin reddini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonunca; şantiye alanında 2"si gece 1"i gündüz olmak üzere 3 bekçinin 24 saat görev yaptığı, aksinin davalı tarafça kanıtlanamadığı, şantiye alanının etrafının duvarla çevrili olduğu, çalınan malların şantiye alanında siyah brandalı şekilde çevrili olduğu, poliçedeki özel şartların yerine getirildiği, poliçedeki “kifayet edecek halde” ./..
ibaresinin subjektif nitelikte olduğu, çalınan malın da etrafının çevrilmesinin mümkün olmadığı, hırsızlık olayının sigorta dönemi içerisinde meydana geldiği, hasarın teminat kapsamında olduğu, gerçek zararın bilirkişi raporunda tespit edilen 385.238,00 TL olduğu gerekçesiyle 385.238,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Hakem Heyetince, davalı vekili tarafından yapılan itirazın, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, itirazların yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, inşaat all risk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. İtiraz hakem heyeti incelemesi sırasında alınan 13.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda tazminat hesabına esas alınan rayiç metre birim fiyatı 153,13 TL olarak ifade edilmiş olup, sonrasında müteahhit şirketlerin satın alımlarda temin edebilecekleri indirimler göz önüne alınarak toplam zararın 400.000,00 TL olarak kabulünün kadrine maruf olduğu belirtilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti Kararı"nda da bu rapor benimsenerek hüküm kurulmuştur. Ancak, zarar miktarına ilişkin ekspertiz incelemelerinde aynı evsaftaki kablonun metre birim fiyatının 74,74 TL olduğu belirtilerek zarar hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır. Gerek ekspertiz raporlarındaki gerekse bilirkişi incelemesinde alınan rapordaki hırsızlanan kabloların rayiç metre birim bedellerinin, raporların ekinde herhangi bir bilgi yahut belge ile tevsik olunmadıkları ve bu yönüyle denetime elverişli bulunmadıkları açıktır. Bu itibarla, taraflardan hırsızlanan kablolara ilişkin olarak metre birim bedelleri konusunda gerektiğinde olay tarihi itibariyle rayiç birim fiyatlarını gösteren tarife ve benzeri belgeler temin edilerek bilirkişiden belirtilen konuyla ilgili denetime elverişli ek rapor alınıp sonuca varılması gerekirken davalı vekilinin bu husustaki ciddi itirazları dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.