11. Hukuk Dairesi 2017/3043 E. , 2019/303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/05/2017 tarih ve 2017/314-2017/524 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin askeri malzemeler alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, askeri ihalelere katıldığını, davalı ..."ın diğer davalının vekili ve aynı zamanda distribütörü olan dava dışı şirketin yetkilisi ve ortağı olduğunu, müvekkilinin Çin"den geriye gün sayabilen ve üzerinde “asker saati” ibaresi bulunan saatleri ithal ederek 2011 yılı Ağustos ayında ...’de teslim aldığını, davalı ..."ın diğer davalının vekili olarak rekabeti önlemek için saatlerin kaçak olduğundan bahisle müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca markasına tecavüz ile haksız rekabet suçunu işlediğinden bahisle şikayet ettiğini, davalı ..."ın askeri kurumlara müvekkilini ve ithal ettiği saatleri kötülediğini, diğer davalı ile birlikte hareket ettiklerini, haksız rekabette bulunduklarını ileri sürerek 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsili ile hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinden ..."ın diğer müvekkilinin vekili ve Türkiye distribütörü şirketin temsilcisi ve ortağı olarak hareket ettiğini, kendisine gerçek kişi olarak husumet düşmediğini, müvekkili şirketin geriye doğru gün sayan özellikte saatler sattığını, önce Shafac(şafak), sonra Teshkere(teskere) adı altında piyasaya sürdüğünü, bu saatlerin piyasada çok taklit edildiğini, Teshkere ibaresi için 07.05.2008, Scafak ibaresi için de 07.03.2011"de marka tescil belgesi alındığını, davacının markaya tecavüzü dolayısıyla hakkında ... Fikri ve Sınai Ceza Mahkemesi"ne dava açıldığını, mallarını usulsüz şekilde Türkiye"ye getirdiğinden bahisle yine hakkında kamu davası açıldığını, iş yerinde aramalar yapıldığını, şikayetlerinin ciddi bulunduğunu, kötüleme amaçlarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalı ..."ın diğer davalının vekili olarak davacıya yönelik markaya tecavüz ve usulsüz mal ithalatından dolayı şikayette bulunduğu, davacı iş yerinde arama yapıldığı, davacı hakkında davalı şirket markasına tecavüz ettiğinden bahisle kamu davası açıldığı, ceza davasında beraat kararı verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği, davacı hakkında beraat kararı verilmiş ise de davalının hiçbir delil ve emareye dayanmadan, sırf tahmin üzerine davacı hakkında suçlamada bulunduğuna dair dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle şikayet hakkını kötüye kullandığının tespit edilemediği, davalının fiilinin hak arama sınırlarını aşar veya haksız rekabet oluşturur nitelikte olmadığı, dosyaya sunulan CD çözümlemesinin incelenmesinde yasal sürece dair bilgi verildiği, davacıyı kötüler şekilde beyanda bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.