17. Hukuk Dairesi 2019/1184 E. , 2020/4025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu araç ile yaya olarak bulunan müvekkiline çarpması sonucunda yaralandığını belirterek,fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... hariç diğer davalılardan tahsilini talep etmiş, maddi tazminata ilişkin talebini ıslah dilekçesi ile 8.257,65 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 8.257,65 TL maddi tazminatın davalı ...Ş yönünden dava tarihi olan 21/10/2011 tarihinden itibaren olmak üzere kaza tarihi olan 24/03/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/03/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 25,05 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.