Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16207
Karar No: 2013/14713

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/16207 Esas 2013/14713 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/16207 E.  ,  2013/14713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ      MANYAS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ     : 12/02/2009
    NUMARASI     : 2005/59-2009/18

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne  karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5 adet taşınmazdan 73, 391 ve 556 parsel sayılı taşınmazların 4/16 hisse ile tarafların anneleri olan ortak miras bırakanları Meriye Aslan ile 3/16 şar hisse ile davacılar ve davalılar adına, 231 parsel sayılı taşınmazın veraseten iştirak halinde davacılar ve davalılar adına ve 459 parsel sayılı taşınmazın ise  tarafların babaları olan ortak miras bırakanları M.A. adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. 
    Dinlenen ve aksi kanıtlanamayan tüm tanıkların olaylara dayalı müşahhas bildirimlerine ve özellikle İlçe Tarım Müdürlüğünün davalıların doğrudan gelir desteği müracaat bilgilerine göre, fiili kullanma biçimi oluşmamasına rağmen davalıların 73 ve 556 parsel sayılı taşınmazların bir bölümünü kullandıkları davacıların da kullanabilecekleri yerler bulunduğu,dolayısıyla intifadan men koşulunun oluşmadığı belirlenmek suretiyle anılan parseller bakımından ecrimisil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin 73 ve 556 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. 
    Davacılar vekilinin 231,391 ve 459 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarına gelince;
    Hemen belirtmek gerekir ki; dava konusu 391 parsel sayılı taşınmazı ekip biçmek ve 459 parsel sayılı taşınmazdaki 3 katlı kargir ev,iki adet kerpiç ev ile 1 adet samanlık ve ahırı tasarrufunda bulundurmak suretiyle davalıların kullandığı ve davacılar yönünden intifadan men koşulunun gerçekleştiği saptanarak ecrimisile hükmedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. 
    Ne var ki, bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile  kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. 
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. 
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Somut olayda, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ecrimisil bakımından birbirleriyle çelişkilidir.
    Öte yandan, dinlenen ve aksi kanıtlanamayan tüm tanıkların olaylara dayalı müşahhas bildirimlerine ve özellikle İlçe Tarım Müdürlüğünün davalıların doğrudan gelir desteği müracaat bilgilerine göre, fiili kullanma biçimi oluşmamasına rağmen davalıların 231 parsel sayılı taşınmazın 2004 yılı da dahil olmak üzere tamamını 2005 yılında ise bir bölümünü kullandıkları, davacıların 2005 yılı öncesinde kullanabilecekleri yer bulunmadığı,dolayısıyla anılan parsel bakımından intifadan men koşulunun 2005 yılı öncesinde oluştuğu sabit olmasına rağmen ecrimisil isteğinin yazılı gerekçe ile reddedilmesi de isabetsizdir. Hal böyle olunca, 231 parsel sayılı taşınmaz bakımından 2005 yılı öncesine kadar davacıların payları oranında ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmesi, 391 ve 459 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşecek şekilde özellikle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken,hükme hangi bilirkişi raporunun esas alındığı dahi tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  30.10.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi