15. Ceza Dairesi Esas No: 2014/5565 Karar No: 2016/8597 Karar Tarihi: 14.11.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5565 Esas 2016/8597 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, katılan firmaya 193.000 TL'lik alüminyum doğramalarının karşılığında 45.000 TL'lik çeki vermiş ancak çekteki keşide yeri geçersiz olduğu için itiraz etmiştir. Sanığın tüm savunmalarına rağmen mahkeme nitelikli dolandırıcılık suçunu oluştuğuna karar vermiş ve sanığı TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53.maddeleri uyarınca mahkûm etmiştir. Ancak, sanığın suça konu çeki düzenlerken hileli bir şekilde hareket etmediği, çeki alan firmanın da keşide yerini gördüğü tespit edildiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Hükümde bahsedilen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53 ve 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesi.
15. Ceza Dairesi 2014/5565 E. , 2016/8597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü. Hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın, katılan firmaya yaptırmış olduğu 193.000,00 TL tutarındaki alüminyum doğrama karşılığında suça konu 45.000,00 TL meblağlı, keşide yeri KEYAP olarak yazılmış çeki verdiği, çekin ödeme günü geldiğinde ise keşide yerinin geçersiz olduğunu ileri sürerek itiraz ettiği, bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, katılan şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, gerek katılan tarafa gerekse de başkalarına bu şekilde verip de ödediği birçok çeklerinin bulunduğunu, asla suç işleme kastıyla hareket etmediğini, çekin düzenlenmesinden sonra ekonomik durumunun bozulması nedeniyle bedelini ödeyemediğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi ve dosya kapsamından il ya da ilçe dışında yazmış olduğu idari birimlere ilişkin çeklerin ödenmiş olduğunun anlaşılması yanı sıra sanığın söz konusu çeke keşide yeri olarak köy veya mahalle şeklindeki bir idari birimi yazmasında katılanın denetim olanağını ortadan kaldıracak hileli söz veya hareketinin bulunmadığı, nitekim katılanın çeki alırken söz konusu keşide yerini görerek aldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, Kabule göre de; 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.