Dolandırıcılık - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/7805 Esas 2016/8595 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili ile şikayetçi kurum vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın özel yaşlı ve sorunlu insanlara bakım hizmeti yapan... Bakım Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi Sanayi Ticaret limitet şirketinin işletmecisi olduğu sırada Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından bakım giderleri karşılanan bir kısım kısıtlılara, vasilerinin bilgisi olmaksızın vekaletname düzenlettiği, vasileri bulunmayan bazı kısıtlılardan da doğrudan vekaletname aldığı, yine vasileri bulunmayan bir takım kısıtlılara herhangi bir vekaletname de düzenlenmeyerek maaşlarını kendilerinin almalarını sağladığı, ancak bu özürlülere 2022 sayılı Kanun kapsamında üç ayda bir ödenen maaşları alıp kısıtlı zihinsel özürlüler için harcadığının iddia edildiği olayda;
1-Katılan vekili ile şikâyetçi kurum vekili tarafından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi nedeniyle mahkemece kanuna aykırı olarak verilen katılan sıfatının temyiz hakkını kazandırmayacağından katılan vekili ile atılı suçtan zarar görmediği anlaşılan şikâyetçi Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Katılan vekili ile şikâyetçi kurum vekili tarafından dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmeyen katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek ve aynı kanunun 237 ve devamı maddelerince davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, bakım merkezinde kalan bir kısım zeka özürlü kısıtlıların vasileri ve aileleri tarafından bakım hizmetlerinin karşılanmadığı gibi aranılıp sorulmadıkları, ... bakım merkezinin, devlet tarafından yasa ile verilen özürlü maaşlarını bu kişilerden vekaletname almak suretiyle tahsil edip, yine aynı kısıtlılar için bu ödemelerle bakım hizmeti verdiği, aynı şekilde Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerin maaşlarının da kendi bakımlarında kullanıldığı, müfettişler tarafından yapılan incelemelerde de, sanığın tahsil ettiği paralar ile yaptığı masraflar arasında tam bir uyum olduğunun belirlenmesine rağmen, herhangi bir sahtecilik ve fazla para tahsil edildiğine dair bir hususun tespit edilemediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, beraat kararının eksik incelemeyle verildiğine ve kanuna aykırı olduğuna ilişkin katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.