Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/9628 Esas 2014/26316 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9628
Karar No: 2014/26316
Karar Tarihi: 30.06.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/9628 Esas 2014/26316 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karasu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Mahkeme, olayın her iki tarafça farklı anlatılması ve bağımsız tanığın bulunmaması nedeniyle ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediğinden, sanık haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılmalıdır. Ayrıca, kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarıya kadar artırılmalıdır. Mahkeme tarafından orantılılık ilkesine aykırı olarak ceza artırılmış ve ertelenen ceza için belirlenen denetim süresi de hükmen belirlenen ceza miktarından az olamaz. Sanık hakkında hükmedilen erteli hapis cezası kısa süreli olmadığından bahisle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi de yanlıştır. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi (haksız tahrik)
- 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesi (kasten yaralama)
- TCK'nin 51/3. maddesi (ertelenen ceza için belirlenen denetim süresi)
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi (kısa süreli hapis cezası)

3. Ceza Dairesi 2014/9628 E. , 2014/26316 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 3 - 2012/233980
MAHKEMESİ : Karasu Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2011/44 (E) ve 2012/182 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Dosya içeriğine göre olayın her iki tarafça farklı anlatılması, bağımsız tanığın bulunmaması ve mahkemenin "ilk eylemi kimin gerçekleştirdiği hususu her türlü şüpheden uzak, kesin ve net bir şekilde tespit edilemediğinden" şeklindeki kabulü karşısında Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.10.2002 gün ve 2002/4 - 238 Esas 2002/367 sayılı kararında belirttiği üzere ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halden sanığın yararlandırılması suretiyle 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereği haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde "kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddelere göre belirlenen ceza, kırık vaya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır." şeklinde düzenlendiği, katılanın raporunda olay nedeniyle katılanda meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarını (2) derecede etkiler nitelikte olduğunun belirtilmesine karşın, mahkeme tarafından orantılılık ilkesine aykırı olarak cezanın (1/4) oranında artırılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
3) Ertelenen ceza için belirlenen denetim süresinin, hükmolunan ceza miktarından az olamayacağının gözetilmemesi ile TCK’nin 51/3. maddesine aykırı davranılması,
4) Sanık hakkında hükmedilen erteli 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası kısa süreli olmadığı halde kısa süreli olduğundan bahisle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.