Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17415
Karar No: 2020/6528
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17415 Esas 2020/6528 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Aslında, bu bir Hukuk dairesi mahkeme kararı. Davacı, kendi mülkünün ana yoldan bağlantısının olmadığını iddia ederek, diğer mülk sahipleri üzerinden geçit hakkı istemiş. Mahkeme, davayı kabul ederek, geçit hakkının sağlanması gerektiği kararını verdi. Ancak, davalıların savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle karar bozuldu. Davada bahsedilen kanun maddeleri Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. ve 320/1. maddeleridir. Geçit hakkı konusunda ise, uygulama ve doktrinde genellikle \"mutlak geçit ihtiyacı\" veya \"geçit yoksunluğu\" ve \"nispi geçit ihtiyacı\" veya \"geçit yetersizliği\" terimleri kullanılmaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2016/17415 E.  ,  2020/6528 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/08/2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Asıl ve birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu Konya ili, Seydişehir ilçesi, 2326 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısının bulunmadığını iddia ederek 2327 ve 2316 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep etmiş, 17.08.2015 ve 08.06.2016 tarihli dilekçeler ile 2327 ve 2316 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerini davaya dahil etmiştir.
    Davalı ..., davanın reddini, reddedilmediği takdirde davacının yol isteğinin komşu taşınmazlardan sağlanmasını istemiştir.
    Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kabulü ile kadastro bilirkişisinin 28.03.2016 tarihli raporunda "2. Güzergah" olarak gösterilen yerden 2326 parsel sayılı taşınmaz lehine 2327 ve 2316 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. HMK."nın 320/1. maddesinde "mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve "mümkün olan hallerde" olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir.
    HMK"nın 27. maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
    Somut olaya gelince; Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/391 E. 2016/398 K. sayılı dosyasında davacı ... 2326 parsel sayılı taşınmazı lehine 2316 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Mahkemece, Seydişehir 2016/391 E. 2016/398 K. Sayılı dosyasının iş bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, asıl davada 2326 parsel sayılı taşınmaz lehine 2316 ve 2327 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarından aleyhine geçit hakkı tesis edilen 2316 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin ... ve ... olduğu anlaşılmıştır. Hem aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmaz malikleri hem de birleştirilen dosya davalıları olan ... ve ..."e dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmediği gibi aşamalarda yapılan tahkikata ilişkin işlemler de tebliğ edilmemiştir.
    Dava dilekçesinin, duruşma gün ve saatinin ve aşamalarda yapılan tahkikata ilişkin işlemlerin adı geçen davalılara geçerli şekilde tebliğ edilmeden yargılama yapılarak hüküm verilmesi HMK"nın 27. maddesi gereğince savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. O halde dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde anılan davalılara tebliği ile savunma ve delillerinin toplanması, ondan sonra davanın esasının incelenmesi gerekirken, bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ..."nun temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi